Bir nehrin ayrılık bilmeyen,
Bİrlikte akan kolları gibiydik.
Aynı berrak suyu taşır,
Aynı yatakta yatardık.
Sadece biz vardık.
Yükseklerden düşer ağlardık.
Gönlüme dokunan kemanım sus artık,
Seni dinleyen, senin ahından alıyor.
Nasıl da vuruyorsun bam tellerine?
Nasıl da ağlatıyorsun herkesi kendine?
Dokunma sevgilimin narin ince hallerine,
Kaldırımların dili olsa da konuşsalar,
Suratlarına tükürenele inat,
Bütün onurlarını korudular.
Ses çıkarmadılar,üzüldüler.
Her şiirde hatırlanmak güzeldi,
Sokak başlarında unutulmak,
Kapı sesine aşina kulaklarım,
Bir telefon sesine kanar mı?
Sen gelince kalbim zil çalmalı,
Eteklerim heyecandan tutuşmalı,
Büyük bir yangın olmalısın,
Bu dünya dar gelmeli bana.
Gökten usul usul yağan,
Zarifçe süzülen kardır.
Bakınca manalı sıcaktır,
Dokununca yumuşaktır.
Aklımıza düşüşü şefkatli,
Odada kara bir sinek,
Belli ki oda yapayalnız,
Penceremi aralasam,
Hemencecik çıkacak.
Gürültücü, yaramaz,
İki yalnız var bende
Biri ben diğeri sen.
Ben, bildiğim yalnızlığım,
Sen bendeki sensizlik.
Ben, beni sana verdim,
İnci ne zaman ağlar?
Bilir misin sen gönül?
Kabuğu güneşte açılıp
Ellere düştüğü zaman.
Niçin hasret çeker?
İnsan etçil midir usta?
Vejeteryan mıdır?
Bombalar yağarken,
Neden gülümser?
İnsan yamyam mıdır?
Gelip geçici dünyaya,
Sen ve ben et ve kemikteniz,
Tenlerimiz dıştan farklı olsa da,
Yıkanınca akan kirlerimizin hepsi bir.
Sen ve ben dokuz ayda tamamız,
Bir nefeslik, geçici ömür törpüsünde,
Nefes aldığımız dünyada aynıyız.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!