Yaz çoktan gelmişti. Güneş pencereme vuruyor, insanlar sokağa ince kıyafetlerle çıkıyordu. Her şey sıcaktı, canlıydı, olması gerektiği gibiydi. Ama ben hâlâ üşüyordum. İçimde bir yer, inadına soğuk kalıyordu. Sanki mevsim değil de bir hatıra yaşıyordu içimde.
Çünkü ben bir bakışla başlayan bir kışın içindeydim. O kış ne karla başladı ne de fırtınayla… Sessizdi. Sakindi. Ama yakıcıydı.
O yanındayken kar taneleri gibi düşüyordu duygular. Saçlarıma değmeyen ama kalbime dokunan şeyler vardı. Üşüyordum ama huzurluydum. Onun yanındayken düşmek bile güzeldi. Sakarlıklarımda bile gülümsemeler gizliydi. Ve ben, düşerken hep onun beni tutacağını sanıyordum.
Ama karlar bir gün eridi.
Buz çözüldü.
O sabah mı çıkmıştın, bir gün önce mi
Bir bıçağın ağzında yürür gibiydin
Demirlerin soğukluğu soluk dudaklarında
Gözlerinde karanlığı dar hücrelerin
Seni görür görmez özgürlüğümden utandım
Söyle ne içersin, çay mı kahve mi
Devamını Oku
Bir bıçağın ağzında yürür gibiydin
Demirlerin soğukluğu soluk dudaklarında
Gözlerinde karanlığı dar hücrelerin
Seni görür görmez özgürlüğümden utandım
Söyle ne içersin, çay mı kahve mi




Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta