Keşke,
Kuruduğunu sandığın ojeye
Dokunduğunda oluşan parmak izi gibi
Anlamsız olsa her şey.
Asetonla silip parmak izini,
Sil baştan sürebilirsin tekrar ojeni.
Hababam dönenen şu dünyada,
Seninle biz;
Atlı Karınca misaliyiz.
Sen öndeki attasın, ben arkada ki faytonda.
Ve ne yapsam da, erişemiyorum sana...
Dün gece bir yağmur vardı dışarıda,
Durmadan yağan.
Üstelik bir de fırtına.
Sırılsıklam ıslanmıştım ama,
Yağan yağmurdan değildi ıslaklığım.
Geceler boyu dalıp dalıp uyandığım,
Nerdesin,
Şu anda kimlesin?
Bilmiyorum.
Ama, bildiğim bir tek şey var:
Seni hala seviyorum.
Birgün gelecek telefonda konuşacağız
Kararlaştırıp bir yerde buluşacağız
Kim bilir? Belki de tesadüfen karşılaşacağız
Eski günleri anmak için bir kafede oturacağız
Zamanda yolculuğa çıkıp,
"Ört üstünü, üşürsün"
derdi annem geceleri.
Oysa üstünü değil,
kalbini açınca üşürmüş insan.
Büyüyünce anladım...
Yıllarca bize
Yanlış öğretmişler sevgili
Okul sıralarında.
O zamanlar
Doğru sandığımız şeyleri.
Bazen,
Gitmek için kalmak gerek
Gitmek izteyene yol vererek! ...
Ey yüzündeki anlık tebessüme,
Koca bir ömrü harcayacağım sevgili!
Son nefeste,
Kelime-i Şehadetten önce,
Bir yudum sudan sonra,
Sadece senin adının geldiğini
Akmıyor gözyaşlarım
Gözlerim tutuştu yangınında
Aklım firarda
Kalem tutmuyor ellerim
Kelimelerim kayıp bu gece
Oysa, ne de çok şey vardı
selam, sizi İzmirin sesi grubumuza davet ediyorum buyurun gelin. güzel paylaşımlarda