Bardaktan boşalırcasına yağan
Bir yağmur var dışarıda
Eskiye dair bir kaç anı hatırımda
Gözlerimde canlanan bir hayal var, yaşlı
İçimdeki çocuk yarınlardan telaşlı
Gözlerin,
Yağmur sonrası yaprak yeşili.
- Ki o gözler artık benim gözlerim -
Sana vurulmamın tek sebebi.
Saçların,
Sen,
Yıllar önce
Gülünü soldurmuş bir dal gibi
Ellerimdesin şimdi.
Fakat,
Bir türlü kıyamıyorum dokunmaya.
Bir gün gelip yanına,
'Seviyorum' desem sana.
Söyle, ne dersin bana,
Sever misin, benim sevdiğim gibi,
Gelir misin, benim geldiğim gibi?
'Beni Unut' diyorsun,
Son satırında mektubunun.
Sen, kolay mı sanıyorsun unutmayı?
Sabah yataktan seninle kalkmayı,
Kolay mı sanıyorsun, seni unutmayı?
Nedendir bilinmez
Yılmaz rüzgarlar Güneyden esiyor
Bugünlerde
Kara bulutlar dolaşsa da üzerinde
Umut asla tükenmez
Her sabah baktığım aynadaki,
Artık ben değilim sanki.
Biliyordum.
Eskisi gibi olmayacaktı
Hiç birşey elbet.
İki sene süren bir satrançtı
Seninle oynadığımız.
Tabuların vardı,
Almayı bir türlü başaramadığım
Kalelerin.
Sonunda,
Yıllar sonra bir gün yaşlandığında,
Yağmurlu bir günün sabahında,
Bir istiridye bırakırsa eğer,
Dalgalar kıyına.
Ona iyi bak,
Ve beni hatırla.
Bir gün daha ağarıyor karşı kıyıdan
Ümitlerim yeşeriyor onunla tekrardan
Dinecek bu hasret, bitecek bu özlem
Ben yine seni, yine yolunu gözlüyorum
Güneş yükselirken göğe
selam, sizi İzmirin sesi grubumuza davet ediyorum buyurun gelin. güzel paylaşımlarda