ibrahim
içimdeki putları devir
elindeki baltayla
kırılan putların yerine
yenilerini koyan kim
güneş buzdan evimi yıktı
Adam yaşama sevinci içinde
Masaya anahtarlarını koydu
Bakır kâseye çiçekleri koydu
Sütünü yumurtasını koydu
Pencereden gelen ışığı koydu
Bisiklet sesini çıkrık sesini
Devamını Oku
Masaya anahtarlarını koydu
Bakır kâseye çiçekleri koydu
Sütünü yumurtasını koydu
Pencereden gelen ışığı koydu
Bisiklet sesini çıkrık sesini
Çok şükür hallice bir tevil geldi.
Bizim de işimiz yıkmak değil, yapmaksa,
Aldık kabul ettik...
Her büyük kelime de... tek bir büyük harftir ayrıca... her harf, bir nokta... Onun da nerede olduğunu bilmeyen yok.
Muhabbetle.
Yine yine yine yine unutmadan:
Mehmet Bey,
Bu okulun hocalarının ağır bir yük gibi sırtlarında taşıdıkları kişi olarak ismimi en üstte zikretmiş olmanız ne kadar isabetliydi...
Yaşadığı zamanda çölde dolaşır gibi yalnız yaşamaış olan Halet Çelebi TAM BİR BEYEFENDİ GİBİ YAŞAMIŞ VE YAZDIĞI MISRALAR DA BEYEFENDİĞİNİN İZ DÜŞÜMÜ.
Mehmet YUSUFLAR
Sinyali Bey,
son yorumunuz harika...
teşekkür ederiz... faydalandık...
ve ayrılmadan önce son bir not...
antolojide bundan önce yazdığım yorumlarda asaf halete ait bir ifade vardır ki..onlarca kişiye yazmışımdır..bugün yazmazsam olmaz diye düşündüm
''Şiir, kelimelerin bir araya gelmesinden hâsıl olan büyük bir kelimeden başka bir şey değildir''
Herkese en derin saygılarımla..
Şiirin sırrı bence ''zamansız bahçeler'' sözcüğünde...
tasavvufun ve türkçenin en nadide kelimesi olan ''gönül'' şiirde, zamansız bahçelere teşmil ediliyor..İçinde zamanın olmadığı bahçeler.
zamanın ötesindeki, zamanın üstündeki bahçeler.zaqman düzleminin dışındaki bahçeler sanki .ravza i cinan..cennet bahçeleri..
geleneksel tasavvufi öğreti her mesleğin bir Pir i olduğunu söyler..
Put kırıcılık imesleklerin mesleğidir ve aynı kökten gelen ''seyri süluk'' içinde bitmeyen bir iştir..bir ameliye bir eylemdir...
İşte bu mesleğin baş ustası put kırma medeniyetinin başlatıcısı olan ibrahim...seninle dertleşiyorum diyor şair..tevhidi inancı , bir uygarlık olarak yeniden ikame eden en büyük yenileyici ..anla ve dinle beni diyor...
ben senin yaptıklarını takliden ..işe baltayla başladım ...ben kırdıkça habire yenileri geliyordu..tıpkı senin bir zamanlar yaptığın gibi güneşe yöneldim...o da içimdeki soğukluğu muhabbet dışılığı yokederek bir kısım putları yıktı..
ama ben içimi masivadan tamamen temizlemek isteyen birisi olduğumu düşündüğümde güneşte bu evde bir puttu..güneş bile girmemeliydi içime...Güzellikler güzel ahlaklar bile dış görünüşüne takılıp kaldığımız taktirde put olurlar..ben zamnsız bahçeleri kucakladım..içinde zamanın olmadığı bir yoklukta başka bir düzlemde bu dünyada ve zamanın olmadığı bir düzlemde bir bahçe kurdum kendime.. gönlümü cennet bildim...
cennet elbet güzelliklerle dolu..senden rivayet eden mevlana divanı kebirde, Eğer gönlüme bir güzelin hayali gelirse, onu azarlarım diyor..anlaşıldı benim de onları azarlayabilmem gerekiyor..
lakin üstadım...ruhaniyetine sığındığım nebi..iş öyle bir raddeye geldi ki..
önce terk sonra da terki terk ile gidilen bu yolda galiba bana bunu(gönlü) bile terk etmem söyleniyor..bunu bile yık diyen var...sen bu yolun ustasısın ..söyle ne olur bunu da mı yıkmam gerek
Gönül kabesindeki putları yıkmak yetmiyor..gönül dahi yıkılacak ve put kalmayacak
bu durumda divanı kebirde mevlana şöyle yalvarıyor...
gönlüm, gönlüm, ey gönlüm, gönlümü incitme..
/////
burada önemli bir zincirden söz etmek gerekirse
Mevlana yolunun devamında en büyük pınarbaşısı olarak ekseriyetin kavli odur ki şeyh galibtir..Bu asırda da mevlevilik yolunun ve şeyh galib yolunun en nüfuz edici şahsiyeti kanaatimce ve bir çoklarınca belirtildiği üzere asaf halettir
Toparlayabildik mi bilmiyorum...
karar yüce halkımızın
:)
30 yıldır şiirle iç içeyim..
Şiirsiz günüm geçmez… 21.yüzyılın şiiri nasıl olmalıdır..
Geleneğe bağlı ama yeni olmalı… köprü ayakları sağlam olmalı…
Son zamanlardaki kanaatim …. Şeyh Galib’i merkez yapmak yönünde…
Şeyh Galip-Ahmet Haşim-Asaf Halet Çelebi ve İkinci Yeni harmanı….
10 yıldır şiir sitelerinde gezinmekteyim… 1-2 yıldır gerçek ismimle yazıyorum..
Genelde yorum yazmaktan çekiniyorum..
Antolojide günün şiiriyle ilgilenmezdim… bu aralar dikkatimi çekti…
geç kaldığım için hayıflandım..
Burası resmen bir şiir okulu…
Site yönetiminden ricam bu bölümü biraz daha geliştirsinler..
Bunun için anket yapılabilir.. değişik görüşler alınabilir…
BU OKULUN SAYGIDEĞER HOCALARI:
Selçuk Bekâr
Mehmet Binboğa
Evliya Çelik
Sinyali
Sükûn Ve İnşirah
Onur Bilge
Xalide Efendiyeva
Que Sera Sera
Ali Oğuz İyidiker
İşten çıkınca ilk işim yorumları okumak…
hepinize teşekkür ediyorum..
Saygılarımla..
Ben de bu şiiri bugünün şiiri köşesine eklediğiniz için teşekkür ederim.Güzeldi.
Bir de isteğim var Saygıdeğer Antoloji töneticileri Avni Abim den ''Dili Dimağı Kurumuş Sayıklamalar'' şiirini istiyorum.Bu köşede yayınlarsanız sevinirim.
ey şiir
sen nelere kadirsin
herkes kendi şiirini okur içinde
ey şair
sen nasıl bir kalemsin
her ne yazsan düğümlenir içimde
ey okur
ne diye debelenirsin
her söz başka biçimde
var mı gerçek benim sonsuz hiçimde
Hz. İbrahim'in putları kırıp baltayı en büyük putun boynuna asarak bıraktığını (Böyle yaparak ne demeye getirdiği, verdiği mesajın çarpıcılığı çok açıktır) zikretmezsek tam olarak anlaşılamayacağı gibi, şiir bile yanlış anlaşılabilir Osman Bey.
gördüm Mehmet Hocam;
derdimizi anlatabilmişizdir umarım :)
saygılarımla...
Bu şiir ile ilgili 128 tane yorum bulunmakta