FELEĞE SİTEM
Felek bana kastın husumetin ne?
Geçmiş baharlardan el ediyorsun.
Etme! ...
Bir üzüm yedirdi bin tokat vurdu,
Çaresizim büktü belimi felek.
Bazen yere çaldı bazen savurdu,
Akıbet ağarttı telimi felek.
Ben sefa diledim o cefa verdi,
TÜRK’ÜN VARLIĞI
Şu dünyada beş bin yıldır çark benim,
Esareti ölüm bilmiş ırk benim,
Dik başlıya baş eğdiren Türk benim,
Varsa eğer duymayanlar duysun hey!
AY TAHTINI KURARKEN
Ay tahtını kurarken göğün tam ortasına,
Hatıralar dökülür yüreğimin tasına.
Gizli bir hüzün çöker yavaş yavaş içime,
Yüzünü görmüyorsam, sesini duymuyorsam,
Bana ne bu şehirin caddesinden, parkından.
Lâl kesilir ne zaman o güzel yâri sorsam,
Kalkar hikâye okur şu feleğin çarkından.
Okşuyorken saçımı sonbaharın meltemi,
İçimde esmektedir fırtınalar, boralar,
O yâr benim sinemi pare pare paralar.
Ne azad eder beni, ne de ülfet gösterir,
Kâlbimi gündüz demez, gece demez yaralar.
BEDDUA
Bir bakışta yıktın sabır kelemi,
Seni ölümlerden dönesi seni.
Kazancımız düştü yarı yarıya,
Su tutmuyor artık destimiz Ali.
Söz geçmiyor oğla, kıza,karıya,
İşe yaramıyor restimiz Ali.
İ.M.F.de,derde deva olmuyor,
BEN GELGİTLERİMLE BENİM
Devranın aynasında seyrederken âlemi
Nefsimin idrakinden bile aciz bir kulum,
Dağ taş dinler gecenin bir vaktinde nalemi
BEN SANA MÜLTECİYİM
Savrulur duygularım bir uçtan öbür uca,
Şüphe fırtınaları talan eder aklımı.
Nefsi zincire vursam meyleder yine suça,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!