GECE
Yılların önümden bir yılan gibi süzüldüğünü
Bedenimin yıllarca büzüldüğünü
İnsanların işi bittikten sonra çözüldüğünü
Yıllanmış şarap misali gördüm
Avuçlarımda şimdilerde hiçliğin senfonisi
Bilmem kaç yakarıştır içimde tüten
Nerelidir, kimdir içimdeki buz gibi tabutta yatan
Kaç kaygılı kayıktır limanlarımda batan
Beni en olunmaz yerlerde beş kuruşa satan
Her gece gözlerime uykusuzluk katan
Umudumdur, gerisi değil...
Adımlarımın içimden hırçınca atıldığı iki kocaman göğü deleceğini zannedip
İsmine gökdelen vurulmuş olan
Dört duvardan oluşan
Bir mezarlığın dibiydi oturduğum yer.
Bir küçük parka denk geldim
GÖLGE
Gizlenemez bazı şeyler
Yıllar geçse asırlar geçse
Düzelmez sakladıkların
Nereye gidersen git
Seninle gelir
Gözlerine Bakmak
Bir uzun yolculuktan sonra uğradım sana
Kaybettiğim masum sevgimi
Kaybettiğim saf kalbimi
Ben sende buldum
Tüm kötü arzularımı
GÜBRE KOKULU PARK
Çınar ağaçları
Babam
Ben ve yapraklar
Hepimiz aynıyız
Bilirim yaşanılacak gibi değildir bu dünya
Ne yapalım
Kovdurdu bizi cennetten iblis,
Kaldı anlımızda
Kirli bir iz.
Mevsime aldanmayın!
Dökülen yapraklar değil
Dökülen insanlıktır.
Dökülen merhamet, iyi kalpliliktir.
"Açlık, yalnızlık ve evlat
Yiğit boynu yollarda
Her yerde beyaz at
Davası hak olanın
Hiç işi olur mu bedbaht"
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!