KIRK YOL
Önümde kırk yol var
Kırkı birbirinden çetrefilli Abbas usta,
Yollar neden böyle kederli gelir insana
Ne zaman çıksam yollara
İçime bir burukluk oturur
İki fazla nefesin kıymetini
Yoğun bakımda olana sorun
Sarılmanın kıymetini
Sevdiği toprak olana sorun
İki dakikanın kıymetini
Kıymetsiz Urba
Bulanık aynalarda buldum resmimi
Tanınmaz, sorulmaz kimsesiz cismimi
Kimliğe kimliksiz yazdılar ismimi
Oysa kabarık tuttum her daim göğsümü
Eğmedim hiçbir zaman
İnsanın hiçbir yaşı hiçbir yaşına benzemez
Yıllar önce geldim kız kulesinin önüne
Her geçen gün ayrı bir aşk besledim kendisine
Oysa farklı değildi o hep aynıydı
Benim içim değişmişti
Yaktım bir tütün batman ile
KOCAMAN ÇOCUK
Annem,
Köylü bir kadındı
Biraz dilbaz biraz yalnızdı
Uyanırdı sabahın köründe
Sanki tüm dünyayı kendisi kurtaracakmış gibi
Kokusu
Bir serinlik gelirdi mahallemizden geçince
Öyle ferah öyle nahif öyle rahatlatıcı bir kokusu vardı
Nerede olursam olayım gezegenler ötesinden tanırdım kokusunu
Sanki az önce sarılmışta çiçeklere öyle gelmiş
O derece muntazamdı kokusu
KORKUSUZ
Yirmi altı yaş
Yirminin altına inmeyen
Yirmi altı kırık
Yirmi altı delilik
Yirmi altı ferman
KÖTÜLÜK
Zaman moderndi
İnsan kederli
Dünya kendinden geçmişti
Kötülük bir yol seçmişti
"Yeryüzüne hakim olmak"
Şuramda yani şuramda
Tam şuramda göğüs kafesimin iki yakasında
Patlamış bir yanardağ,
eyvah eyvah
Diyemedim derdimi kimselere
içimde çoraklaştı
KUDÜS’TEN MESAJ
Dün seni gördüm rüyamda ey Kudüs!
Diyordun ki;
Işığım sönmeye yüz tutmuş,
Yakıyorlar beni
Ümmet ebabilleri bekliyormuş.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!