yaşıyoruz çırılçıplak yaşıyoruz
yaşıyoruz kara düzen anlamsız
anlamsız amaçsız yürüyoruz
yürüyoruz nere gittiğimiz belirsiz
belirsizlik bilinmez bir yol
yollar karanlık dipsiz
kuşlar döner yuvaya illaki
her günün akşamında,
kanatları yorgun, gagaları boş
yavrular çaresiz yuvada, yavrular aç
umut baharda der büyükler
baharın bol olur her bişey
insanlar insancıklar
her biri birer küçük yalancıklar...
seviyorumda seni hani;
her ne kadar insan olsakta ikimiz! ?
Bu gün ayrılıyorum buralardan
Gitmem gerek yarınlarıma
Hoşça kal ortadaki yün halının üzerinde duran sehpa
Ve sehpanın ortasındaki dantel örtü, üzerindeki vazo,
İçindeki çiçekler
Hoşça kal her gün üzerinde oturup televizyon seyrettiğim koltuk
kim çizdi bu sınırları,
kim koydu habersiz bunca kanunları,
ben varmıydım siz çizerken,
ben varmıydım siz yasa çıkarırken?
anımsamıyorum ve tasvipte etmiyorum!
biliyorum boşuna serzeniş ediyorum
ben ölürsem bir gün
haber vermeden size
olur olmaz bir mekanda
olur olmaz bir zamanda
yani ecelimle olürsem şayet
bir trafik kazası gibi apansız
geldim yoktun
belki biraz gec kaldim ama
sen yoktun!
oysa ne heyecanlar getirmistim yuregimde
oysa ne heyecanlar
sen yoktun
sana siirler yazdim sen yokken
siirleri okudum seni beklerken
sen yokken ben yalniz kalmadim
her zaman ki gibi yuregimdeydin sen
sen yokken ben kendimi sordum
ay isginin altinda siluetimi vurdum
Anlıyor musun?
Geleceğinde bir gün geleceğini
Ağlayanların nasıl olsa güleceğini
Bitenlerin yeniden başlayacağını
Başlangıçların bir gün sona ereceğini
Doğanların mutlaka öleceğini
haydar haydar ali haydar
seni arzular oldu cümle canlar
dökülmesin artık bu kanlar
haydar haydar ali haydar
gün oldu böldüler kavmimizi
Kardeşim Atılmış,
Herne kadar dünyaya ve hayata aynı pencereden bakamıyorsakta, düşüncelerine her zaman saygı duymuşumdur, biliyorumki hayat hikayende yazmadığın zorluklarla dolu mücadelen takdire şayandır, tabulara ve önyargılı insanlara karşı gösterdiğin duruşta çok sevdiğim yanlarındandır, ...