Huzur Arayışı
Bu dünyada huzuru aramak, belki de deliliktir. Çünkü huzur, aradıkça kaybolur, her köşede bir engel, her adımda bir yeni kırılma bulur insan. Bir ömrü tüketiriz, her bir gün yeni bir umutla başlarız; fakat zaman, sessizce geçer ve biz hala “belki” derken buluruz kendimizi. Bu arayış bir tür ceza, bir yorgunluktur aslında.
Kabullenişin getirdiği huzur ise, o yorgun ruhların derinliklerinde saklıdır. Dışarıdan bakıldığında bir teslimiyet gibi görünen bu durum, aslında içsel bir barışa, bir kabul aşamasına ulaşmaktır. İnsan, ne kadar dirense de, sonunda düşer; ve düşerken anlar, huzur aslında en derin noktada, vazgeçtiği yerden sonra gelir.
Ve belki de huzuru en çok kaybedenler, kabullenenlerdir. Çünkü onlardır, her zaman bir adım geride durarak, “Yaşadım” diyebilenler. Onlardır, huzurun gerçekte arayış değil, bir içsel barış olduğunu anlayanlar.
kızıl kızıl dağılıyorsun elimde kalıyor iki nokta
atıp kırmızı bir gül kalbimin tam ortasına
kaçıyorsun mevsimlerden mevsimlere
tahtı çalınmış bir padişahım oysa
kayboluşunu arayan hesapsız yolculuklarda
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta