annem’e...
hani saçlarımı yıkadığım o dağ sarnıcındaki rutubet kokusunu alnıma sürdüğüm günden beri, mutlak bir nemin bağıl telaşı içerisinde kıvranmaktayım… coğrafyam küle karmış, serapta gözlerimden damlayan muson yağmurlarına adanmaktayım. hangi kavmin ilahi ezberidir bu okunan ezanlar ve hangi suskunluğun döşümde bıraktığı ayettir gözlerin. yok, bu böyle olmayacak… yatsıya müteakiben kılınız namazımı, teheccüd bir acıyla sol omzumun kanında boğulmaktayım. kapa ışıkları anne… sen de en az okuduğun masallar kadar yalansın. ben özümün realitesinde, iblis teranesinden yansıyan yasadışı günahlarımın rüzgârında boğulmaktayım…
Haliç'te bir vapuru vurdular dört kişi
Demirlemişti eli kolu bağlıydı ağlıyordu
Dört bıçak çekip vurdular dört kişi
Yemyeşil bir ay gökte dağılıyordu
Deli cafer ismail tayfur ve şaşı
Devamını Oku
Demirlemişti eli kolu bağlıydı ağlıyordu
Dört bıçak çekip vurdular dört kişi
Yemyeşil bir ay gökte dağılıyordu
Deli cafer ismail tayfur ve şaşı