Hatırlıyor musun?
Seninle,
Buluşmuştuk bir gün.
Biraz geç gelmiştin,
Bululuştuğumuz yere.
Gene de ben kızamamıştım,
Ölümde! Saniye şaşmaz zaman.
Olmaz bir fazla nefes sayısı..
Can terk eder bedeni,
Ruh! Yükselir artık göklere...
Onu ya RAHMET meleği alır,
Yada AZAP meleği takar koluna...
Solgun yüzün!
Donuk bakışların…
Yalvarıyor sanki,
Haykırışların…
Uzanan ellerinle,
Beykoz tepelerinde,
Boğaza kuş bakışı,
Mihrabat korusu!
İnsanın bu güzelliğe,
Dili tutulacak doğrusu…
Boğaz!
Gözler Kâbeye çakılır!
Gönüllerde arşıalaya çıkılr.
Ah ne çıralar yakılır,
Mescidi haramda…
Vakit vakiti,gün günü kovalar.
Kendi kazdığı kuyuya kendini iter,
Yanlışa şikayette ama kendi işler.
Garip dünyanın bağrında neler biter,
Kullanmaz iğneyi çuvaldızla diker…
Şimdi utanmadan birde soruyor,
Yaslanırsın güvendiğine,
Her işinde dayı ararsın.
Arkam sağlam diye,
Boş verirsin ama yanarsın.
Güvendiğin sen olmalısın,
Çalışıp didinip kazanmalısın.
Senin olmalı farkın,
Bakınca ondan ayrılmalısın.
Sonra inceleseler seni,
Çok farklı çıkmalısın.
Sen değilsen sen,
Buna hakkın yok,
Ne istediğini bilmiyorsun.
Sevgi yok saygı yok,
Sevdiğini zannediyorsun…
Her istediğin rüya,
Kal yanımda,
Beni yalnız bırakma.
Zaman geçti gidiyor,
Sonra pişman olma
Eller bir bir ayrılır,
guzel eser
kutluyorum kaleminizi ve sizi.tüylerim ürperdi inanın çok güzel yüreğinize sağlık...saygılar
Tebrikler üstadım.gönlüne sağlık iyi günler dilerim...tam puan