Binbir çeşit renkler var,
Çiçeklerde
Binbir çeşit hayal var,
Dileklerde
Çağlayarak coşan,
Yüreklerde
Sevgi bakan gözün olsam,
Tatlı dilli sözün olsam,
Doğru sözlü özün olsam
Koşup bana gelir misin?
Mis kokulu tenin olsam,
Günlerin günleri kovaladığı,
Dünyanın insanları oyaladığı,
Bir gizli hazinenin sandığı,
Açılamadı...
Yaşanamadı, gerçek aşk ve sevgiler,
Ben her sabah geçerim
Köprünün altından.
Akasyanın altında
Gözü yaşlı adam
Soğuk,sıcak demeden
Uzanmış yatıyor.
Bugün seni,
Gözyaşlarıyla seyrettim.
Kaybolup giderken kızıllığın,
Tepenin ardından
Tekrar dönmen için dua ettim.
Esrarın doğduğu yerdedir.
Gizli bir hazine,bir beldedir
O yerler.
Bunu sen de biliyorsun.
Nereden doğup nerede batacağını
Gecenin karanlıklarında yatacağını
Gün gelecek sende ağlayacaksın için için,
Kendi kendine soracaksın acaba niçin,
İş işten geşmiş olacak senin için,
Yaptıklarına pişman olmayacak mısın?
Akıttığın gözyaşlarına boğulacaksın,
Parlak bir yakamoz,
Çukurbağın yanında,
Denizin üzerine uzanmış,
Sere serpe,
Bir genç kız gibi körpe.
Sessizce meise bakıyor.
Ellerim vardı her yana uzanan,
Şu yaralı gönlümdü bir tek sana inanan,
Senin aşkın ile her daim,
İçin için yanan kalbim...
Ne sevgi bu Allahım.
Gülmeyen o gözler,bir gün gülecek,
Gözlerden dökülen,yaşlar dinecek,
Allah'ın rahmeti,bir gün inecek,
Ağlayan o gözler,bir gün gülecek.
Kapını çalacak, bir gün postacı,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!