Bu gün telefonum çaldı.
Arayan yetkili bir insandı.
Gülay'ı sordu bana,
Anlattım ona,
İçim yana yana.
Uzun uzun...
Küskünüm aynalara,
Ne zaman baksam onlara,
Göremiyorum kendimi,
Yıkamıyorum onlarla bendimi,
Anlatamıyor aynalar,
Bana derdimi...
Güneş;
Masmavi denizin üzerine çökse,
Ateş kırmızısı ve leylak renkli
parıltıllar bırakarak
süzülse,
Güzel olan her şey sende,
Gözlerin ilaçtır her derde,
Seni andığım her yerde,
Hep sen vardın hocam.
Doğruluğu sen öğrettin,
Rüyadan tatlıdır hülya,
Şuurlu arzuların
Renkli kaynaşması.
İçimizdeki sevincin coşması
Duyguların oynaşması
Bugün suratın asık
Konuşmuyorsun benimle
Derdim yok ki seninle
Haydi gül artık
Biraz gülümse.
İnsanın başlangıcı ve sonu,
Bir avuç toprak...!
İkisi arasındaki yolculuk,
Bazen yakın,bazen uzak,
Düştüğün an toprağa,
Seni ölmeden bir gün görebilsem,
Kollarıma alıp,bir sevebilsem,
Dünyalar,sevdalar benim olurdu,
Beni affedip bana gelebilsen.
Yazdığım mektuba bir bakabilsen,
Ne anlatsam ne söylesem
Sevdiğimi bilebilsen
Gittiğin şu uzak ilden
Dönüp bana gelebilsen.
Kurumuş bir yaprak gibi
Hasretini içiyorum yudum yudum
Sana geliyorum her gün adım adım
Kalmadı artık şu dünyada tadım
Gel artık yavrum seni çok özledim.
Dayanmaz oldu şu ana yüreğim
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!