Hiç ama hiç bir şey
Dolduramaz içimin boşluğunu
Ne deniz ne bir dağ
Ne de küçücük bir kayık
Taşınır yokluğa boşluğum
Tarihin nehirlerinde
Yalnızlığımda ağlıyor olmam
Tutsaklığımdan sana
Al götür sabana koş istersen
Hasretliğim kaybolur rüyalarımda
Yağmur damlası gibi yumuşacık
Bir ölüm öpücüğü
Bir yıla silahlanmaya harcanan para
Dünyada on yıl açlığı önlüyor
Her yıl Afrikada
On yedi milyon çocuk açlıktan ölüyor.
Müşteri veli nimet imizdir
Kapitalizm
Bir ırmağın bittiği yerde başlar deniz
Ovaların dağların ve yaylaların
Taşını toprağını ulaştırır
Uçsuz bucaksız okyanuslara
Çocukluğumun kağıt kayıkları gelir aklıma
Kocaman gemilerin kocaman gövdelerine
Yok ettiğinde düşlerimi
Düştü bütün yıldızlar
Yalınayak gecelerin içine
Hayal bile edemiyorum
Suda çırpınıp duran balıkları
Alıp götürdü ne varsa
Ben seni çocukluğumdan tanırım
Adını ağaçlara kazıdığım zamanlardan
Bir şarkı gibi dilimden düşürmediğim
Sevdiğim,düşlerimin vazgeçilmez çiçeği
Ben seni çocukluğumdan tanırım
Bir gül yeşerir çeliğin suyunda
Demirci kızgın demiri döğer gibi
Her yeni doğan güneş
Bir dudak yarası bırakır
Düşünmeden sevgini
Çekiç ve örs arasında katılaşır
Bu akşam da içiyorum kahretsin
İçmeyip te ne halt edeceksin
Durmadan dönüyor dünya
Ben binmedim ki zaten
İnmek benim elimde olsun
Kanun yasa anayasa
Kanat çırpınışında martıların
Şarkımız mırıldanır
Taa uzaklardan, bilinmeyen bir yerlerden.
Soluk soluğa yetişir denizin maviliğinde.
Ah bir bilsen tauna.
Seni ne kadar özledim.
Bir bebeğim var benim
Her şey den çok seviyorum
Ninnilerle büyütüyorum umutla
Dünyalar kuruyorum onun için
Gözyaşsız istiyorum onu
Ansızın inen akşamlardan
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!