Bu günde yalnızlığımın çöllerindeyim
İçimde soğuk buzul rüzgarları esmekte
Yüreğimi yelkenlemişim açık denizlere
İn cin top oynarken güvertede
Ben düşümdeki adamla döğüşmekteyim
Sonu bilinmeyen bir savaş benimkisi
Uçurumun kenarına ektiğim gül
Henüz daha bitmedi
Al gece emzirirken karanlığı
Aç bir bebek gibi
Zaman hamileydi güne
Kocaman göğsüyle
Zaman içimde bir kurt
Kemiriyor içimdeki zamanı
en kısa anlardan
Çok,çok uzak anlara kadar
Olduğumuz kadar oluncaya dek.
Ve kendi var oluşunu seçti
Kendi babası olan çocuklar
Doğmadan önce vardılar
Var olmadan önce ölü
Yokluklarını hep kendi yanlarında taşıdılar
Bir karınca gibi
Durdu zaman
Ecelin kıyısında
Ses verdi mezar
Ölülerin ruhunda
Azrail değildi gelen
İnsan kılığında
Su tutar suyu dostlar
Bütün cisimler
İçer yosun
Açlığı bağrında tutar Afrika
Bebek dişleriyle
Yedi milyar insan
Süslü eskici dükkanlarının pişmanlıkları
Dolambaçlı sokak başlarında
Her tezgahta satışa çıkarılmış anılar
Kan sesli geceler kabus habercileri
Nalsız atlarla ulaştırır
Nallı atların yelelerini
Genç bir gecede yıldızlar çocukturlar
Çoktur aslında bilinenden çok
Yaşlandıkça gece gençleşir onlar
Güneş olmalı aslında tüm karanlığa
Gece de değerlidir güneş zaten
Hep vardır gün boyu
Düşerken tutum hayallerimi
İncinmesin düşümdeki çıplak ayaklı çocuklar
Derin maviliklerinde okyanusların
Ellerim yanıyor yıldız sarısı
Kar taneleri tarıyor saçlarını
Olmadan noktanın yarısı
Seni düşünmek,seni bilmek
Seni anlamak ve anlatmak
Ah bir bilsen bir bilsen seni sevmek
Yalnızlığın hınzır uğultusunu duymak
Fırtınaların alt üst ettiği duygularımı
Duymak kabuslarımı gücümün yettiği kadar
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!