Yolundaki bin yıllık bir tarihi yapı olaydım
Harab olaydım viran olaydım
Kuşlara yuva olaydım
Her gün yanımdan geçeydin
Bakaydın yıkık duvarlarıma
Yokluğunun rüzgarı esince ruhumda
Paramparça oldu gönlüm
Dağıldı hindibalar gibi
Ruhumun her yanında
Biliyorum,
Aramızda sadece göğüs kafesim var
Göğüs kafesimdeki coğrafyadaysa,
Gönül denilen bir yer var,
Ordasın hissediyorum ama göremiyorum
Ama gözler de hisleri özlemez mi?
Sen artık ihanet diye aklımda kaldın
Yüz tövbe de etsen yanıma yakışmazsın
Tertemiz, dupduru bir hâlin vardı gönlümde
Aldatmaların, yalanların uzağımda kalsın.
O eskidendi, bir selamınla gönlümü alırdın
Hayatın gerçek bir yüzü vardır
En yorgun vakitlerde
İndirir maskesini
Öyle acıtır öyle yıkar ki ruhunu
Anlarsın savaşların
Hep yorgunları bulduğunu
İnsan bazen anlatmak ister
Sevdiğine sevgisini
Bazen susmak, sonsuza kadar susmak...
Kelimeleri mahpushanede
Gönlü çaresizlikte bırakır
İnsan bazen kırmak ister
Taze bir topraktır
İnsan dediğin
İsterse gül bahçesi olur
İsterse sahra
Ah yazık olacak
Züleyha misali ağlamayana
Dünyanın neden bir ağaca
Neden bir hana değil de
Neden bir insana,
Dar geldiğini biliyor musun?
Eğer bilmiyorsan
İçimde bir yerde
Kanadı sevdalı kuşlar var
Her birinde sen varsın harf harf yar
Yokluğuna yokluk deme
En gizemli halin
Göğüs kafesimde yaşar
Artık buralar vahim
Burda bütün gönüller metropol,
İçindeyse;
Duyguları çiğnenmiş insanlar
Ve kirli bedenleri...
Ayaklar altında eziyorlar
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!