Çıkıp gezse şöyle çarşı ve pazar
Fışkırıp bağrında volkanı lavlar
Hicve örnek bazı manzume yazar
Aziz necip heccav hacı cavcavlar
Dosta pamuk hasm'a iğne dikendir
bize müstehak sömür
şüphe yok hak ederiz
görse dahi çok kömür
ömrü tamam ederiz
ben girerin tabuta
kayda alır bütün yenilen haltın
kamera milleti ekranlı tartar
kestane değilde mademki altın
kişi gramı kor mikronlu tartar
sanmamki bu gidişle işlerin artar
akşama yapmıştık patates tava
sıcak sıcağına yenmeyecek mi anne
yanmakta ışıklar karardı hava
babam neve.. dönmeyecek mi anne? ..
yanında giderdi turşusu acur
gelmiyor hayır satandan
bebeni de al git
çık ulan yeter vatandan
ebeni de al git
nail ad arif kamile
meğer hayata renk katar tabiat
eğer eyer vurma atar tabii at
burnuna istese nalı kondurma
durma sende ona ayakkabı at
kabı ateşe ko yağı kızarsın
Bacağında picama tırmanıyorum cama
Kıbrıs'a gidek demem güven duymasam rumcama
mum ile arıyorum başka neye yarıyorum
varıyorum forumlara yarı mesaj yarı yorum
'' rum kesimi et kesimi için bize yetkisini
memleketle bağı çok.. ulan badem adlı fok
kaçıp kurtar kendini.. burdan gayrı yermi yok
burunda kırıkların ağızda dökük dişler
bağrımı sızlatıyor bu gözündeki şişler
her şeyin bedeli var vatan sevmemizinde
yemyeşil ot dolu her köşe bucak
etrafında mantar kabarıp şişer
baharın gelişi yükselen sıcak
badem açsa çiçek aklıma düşer
dolaba ko suyla dolu o peti
daha sonra katil evine döndü
peşinde polis bu eli kanlının
çok yuva yıkılıp ocağı söndü
bağımlısı olduk müge anlının
kurcalar kafayı hemde bayağı




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!