İncifer'e
bir şarkı vardır ben seni sevdim halimi bil yar diye.sen yoksun artık hani bu şehri güzel yapan gülücüklerinde olmayacak sana açık mektuptur bu yazı aslında.ne tuhaf severken ayrılmak birbirimizden benden nefret et diyede o kadar söz söylemem bundandır.dönmeyeceksin biliyorum hani bir yaz akşamı aklına gelirsen buralarda olmayacağım artık şimdi boğaz kokuyor vücudum.bir kaç zaman sonra gurbete düşecek yollarım.akşam voltaları beni bekliyor hiç bilmediğim bir dille seni seviyorum demek bir başka ülkede.yazın aklına gelirsem yazlık alanlara uğrarsın elinde bir gül dalı ve denize buseni koy bir kağıda sar hayalleri yaşamak istediğin yaşantıyı...gönder bana inan deniz kıyısında olacağım.her zaman şairin yazmak istediği şiir oldumda şair beni yazamadı...
sen beni anlayamadın sanırım...düşüncelerimi sana aksetmedimki sana karşı değildi ki hiçbirşey...sen oysa yine karıştırdın hayatı
benle yazar olan kişiyi...yazar sana sinirli.oysa ben hala seviyorum...bir tren geçiyor kapının önünden, hayalleri yakıyorum,fotoğrafın masamda duruyor gözlerin bana bakıyor iç gıdıklan bir şarkı çalıyor plakta ve ben seni nasıl unurumun hesaplarını yapıyorum.döneceğine dair hiç bir umut yok artık oysa ben hala bitmedi diyorum kendimi kandırıyorum.unuturum sanırım neden olsa ölümün acısı bile 21.yüzyılda bir yıldır demiştim ya inan bana sana söylediğim tek yalandı.hayatımızı o kadarçok dürüstlüğe koymuşum ki seni kaybetmek için dürüst oldum belkide.kısacası sevdim seni kimsenin sevemeyeceği kadar.yalnız bir şarkı yalnız eski sevgili gibi geri dönüyor ben ağlıyorum.hiç istemeden gece yatağıma giriyor seni yalnızlıkla aldatıyorum.böyle olmasını kim isterdi.bunu yazan benim yazar değil anla lütfen kızacaksan yazara kız bana değil.hala benim için o kdar masumsunki...
bir başka yerde belki bir başka bahara
senin bir gün geleceğini bekliyorum
yolarına gül dökmeye
istersen ayaklarına bile kapanabilirdim
yani
ismin için
adını unutmayacağım
bır aşk bıttıginde
anlarsın kı
huzun kovan kusları yaklasır yanına
kovamazsın onları
sızlanmakta yersız gelır
anlarsın ki
yıllarımın sayfalara bıraktığı izdi felsefe kitapları
bir doğum günü hediyesi olarak
kendime aldığım
kitaptı
Daskapital
kıyıdayım aşkın en huzzam sarkısının tam ortasındayım.yolluklar bir yolculuk için yola koyulmus yolcularda.bu gidilecek olan son durak bundan başka aşka geçite imkan kılan hatıralar var onlarla sevişelecek anlar butun göçmeliğiyle aşk rüzgarına kapılan bir kadın.aşka inat hapsedilmiş duygular.kazandığım ve kaybettiğim telaşsız ama günü beraberinde getiren mutluluk darağacından ezberlediğim kelimeler.şimdi sana ne demeli.gitme dur demem saçma olacak bekle desem sana duygularımızı yumusatacağım elimden gelse yazdıklarımı hepsini yırtacağım.kaybettikten sonra baştan yazmak gibi birşey olacak.sana dememişmiydim ben.beni sevmek sevmenin anlamını bozar.sana bir nokta koyamam kendimi suçlarım çünkü noktalı virgüllerle ayrırım hayatın anlamını.en iyisi yine deniz kenarına gidip kıyıda ki kumlarla oynayıp ve kayalıklara yapışmış istiridyelere bakıp tek tek içinde inci arayacağım ve her seferinde yeni bir heyecanla açacağım merhaba demek istediğim istiridyeyi herseferinde biraz buruk biraz ağlamaklı olacak içimde ki yalnız kalan bir yanım yani ustadın köpek yalnızlığı dediği sol yanım.
29 mayis 2002 de babama yazilmis bir mektup:
babacim hayat kehribar tesbih gibi cektikce gunlerimiz geciyor...ve nasilsin sorulari sacma geliyor...sen bana iyiyim diye bir yalan soyleyebilirsin buna inaniyorum diyemem ama gercekten cok ozledim.nerdeyse 4 ay oldu gorusmeyeli...En son gorustugumuzden beri cok acilardan gectik.Baba ben buyudukce seni de buyuttum.Acilar demek insanin bogazinda birakacak kelimeleri dugumluyor.Once cok korktum annemi kaybetmekten kanser denen illetin sevdikleri elimden almasiyla usandim.yer sarsintisinin sevdiklerimi almasinida buna eklersen.simdi en zor gunlerimde yanimda olan sen...canim babam oglun zayifladi adam oluor galiba kalin kalin kitaplar okuyacaksin baban gibi dedigin gunleri unutmam.okuyorum baba.insanlari kaybettigimiz zaman neden uzuluyoruz.Aliskanlik mi? cok sevmekten mi? bana her zaman iyi guzeli degil bana nasil insan olunacaginin tarifini verdin.sonra tanidiklarimizi yitirdik.annemi yitirmekten cok korktum.kimse yanimda yoktu.bilirsin o siralar gozlerim bagli gencligimin en guzel anlari bir bayan seviyordum.sonra onu yasarken yitirmek agrima gitti.bu arada herzaman bana yardimci oldun ask hayatimda da.bir babadan cok arkadas gibiydin.simdi hersey guzel.projelerim bitiyor.ama bir kur eksik tamamladim.Bu arada sigarayi azalttim.bu arada eylulde hazirlik bitirme sinavlarina girecegim.yazin oglun siki calisacak.sende bir istegim var...eline gecerse bir kagit bir zarf bir kaset icinde keman esliginde bir sarki olsun? birazda senin sesinden korfezin kokusundan annemin kahkahasindan ve ufakligin tokali saclarini unutma.biliyorsun babacim yakinim da sana bahsettigim bir fenerli iskele yok.ve hayatimda bir insanda yok yalnizligimi paylasabilicegim.bir sen varsin.birde annem hepinizi butun aydinligimla kucaklarim...
oglun
dünya cocukların'a
gunaydın dunya
yanımda oturan sakat bir cocugun günlüğünden yazıyorum.
beni beraberinde götür dünya
savaşların ağır bedelleriyle ödendiği günlük yaşantımızda
ben ne zaman sokaga ciksam birseylerin degistigini farkederim.Seni kaybettigimde anladim oysa bisikletten dustugum de evimin arkasinda ki bayirin uzerinde ki taslar dizimi yarar ve cok kanatirdi.Bes alti yaslarinda annemin yanina kosarak ve aglayarak giderdim.Annem teleslanir eli ayagi tutulur dili damagi kururdu.Cunku oglu yaralanmisti ve cagresiz ondan yardim istiyordu.Alti ile on yaslarinda aglamamayi beceremedim ama annemin yanina gitmedim kendim sardim sarilacak yaramin.On ile onyedi yaslarim arasi acik yaralarima merhem surmeyi biliyordum.Acik yaralar ki kocaman kapanmayacak yer sarsintisinin actigi yaraydi.Ben o gune kadar yaram icin anneme aglamadim.Alti yasimdan sonra yaralarim kendim saran ben caresizdim.
Onyedi yasimdayken annemden istedim depremde ic iltihaplanma geciren dizime yardim etmesini...Ama aglamadim...
Aradan iki uc yil gecmisti ki cok kotu dustum yasam dedigimiz bisikletin selesinden.Dustugumde anladim ki yasadigim asktan geriye cok buyuk enkaz kalmisti...Cok kotu yaralanmistim.Vucudumun butun organlari ic kanama geciriyordu.Dis yaralarim nester darbesiyle acilmis yaralardi hekimler bile kanamayi durduramiyorlardi.Acilen kan lazimdi.Kan bulamadilar ama annem geldi.Annem ki soguk kanliydi.Her zaman ki gibi degildi ve bana dedigi lafini hatirlarim aglama oldu? O gunden sonra butun yaralarima merhem olarak annemi surdum...
dogum gunun bugun baba
ve sen ay isigi altinda
ben ise bir yakomoz sahilindeyim.
bugun mercanlara bakiyordum
inan bana baba senin kadar isiktilar.
gece yarisini gectiginde
yıkılan bir aşka
bişey yazamamak ne kötü bir şey...belli kalıplar arasında sıkıştım birde üstüne hasret eklendi dağıldım...herşey bitti birde üstüne ayrılık eklendi yıkıldım...şimdi gökyüzü eskisi kadar mavi kuşlar cıvıldıyor ayrılık her akşam biraz daha ağırlaşıyor...
çok sevdim ben sevildimde...
eski yıkıntılar arasında mutluluk aradım hırpalandım.her tarafım yara bere şimdi...havaalanındayım seni getirecek uçakların rötar saatindeyim.gelemem sana ellerimi uzatsamda tutamam artık...yıkıntılı sarhoş ve ekşi bir marmara akşamından sesleniyorum uçan bütün kuşlara...ayrılık ne zor şeymiş...biliyorsun gelemem sana ben senin ellerine uzansam tutamam çünkü gelemiyorum sana ve sevmiyorsun artık beni...bu uğraş boşu boşuna...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!