Mavi bir dumanla tüter her dağım,
Dağların yücedir, yücedir bağım.
Suların çağlarken söyler nağmeler,
Rüzgârın sesinde saklı özlemler.
Sabah olacak millet sabah
Yine şenlenecek İslam denen dergah
Güneş doğacak viran-ı diyara
Sıkılmayın, bu hazan dönecek bahara
Muzaffer eyleyecek cihana hilali
Bir gün gideceğim bu diyardan,
Ayrılacağım evlattan ve yârdan.
Esamesi kalmayacak benliğimin,
Sonuna geleceğim dünya şenliğimin.
Dört kolluya binip gideceğim usulca,
Uyuduğun uykudan uyan çocuk
Kalk ayağa, gökyüzüne bak çabuk
Hisset dalgalanan, al yazmalı güzeli,
Anlatayım sana güzele ödenen bedeli.
Yirminci asır, devirlerin en kahpesi,
Sılaya mektuplarımı okutturmuşum
Hasret çekmiş bir türkü tutturmuşum
Sabahın ayazında üşüyen ellerim mavzer de
Gözlerimle kıldım sabah namazımı siperde.
Dağa taşa bakıp vatan beklerken ben
Her veda bir ölümdür
Gözlerimden dökülür hüzün yağmurları
Bir buhran sarar içimi
Söyle Mahpeyker neden her veda bir ölümdür.
Vedalar...
Sarhoşum, gönlüm sevdaya kandığında,
Yüzümde güller açar, yâr adımı andığında.
Ellerim üşür, hasret kandilim yandığında,
Denizlerim dalgalanır, yâr adımı andığında.
İçimde çırpışır, sevdanın alaca kuşları,
Ya sev beni olduğum gibi,
Ya da terket, resmine sarılır uyurum.
Ya bas beni bağrına evladın gibi,
Ya da vur sözlerinle nasılsa avunurum.
Ya yak gözlerinin ateşi ile gözlerimi,
Ne zaman kalem tutsam adını,
Dilim lâl, elim titrek.
Dağları bile yazdım da baba,
Sana bir satır edemedim.
Sana şiir yazamıyor evladın,
Çıkıp geldin şenlendirdin hanemi
Kendine dadı mı ettin annemi
Sana mani mi yakmalı ninni mi
Ömrün uzun olsun benim bal oğlum
Uyu Yektam yorma artik ananı
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!