Esen rüzgardan, doğan ve batan güneşten
Karanlıkları aydınlatan aydan
Kıraç toprakları yeşerten yağmurdan
Dünyadan ahirete olan göçten
Kısacası
Doğandan ve ölenden sana mesaj var.
Geldim ve gidiyorum
Ne anladın derseniz
Sanki bir rüya gördüm
Uyandım gidiyorum
Bilemedim kendimi,
yolum nereye gider
Yaşarken dünyada dünü bugünü
Yaş kırkbeş olunca yedim vurgunu
Ömür baharında gördüm sürgünü
Kuluna kendimi anlatamadım.
Kul koymuş kendini ilah yerine
Gönlümdeki ateş ilaç yarama
İçin için yanan kor gizli kalsın
Mecnunların sevdiği de yar, ama
Beni benden alan yar gizli kalsın
Uyan ey müslüman uykudan uyan
Bırak şu dünyayı Allaha dayan
Cansız vücuduna o canı koyan
Şerefinle alsın istemezmisin?
Bak karşında hep haçlılar birleşmiş
Mühür sende karar sensin
Kimsesizler kimsesisin
Güçsüzlerin gür sesisin
Oyunları gör kardeşim
Ecnebiler dort bir yandan
Azrail arkadaşım, dün yine beraberken
Gideceğin yerlere beni de götür derken
Söylediği tek cümle henüz daha çok erken.
Devam etti sözüne, dinle sen biraz beni
Zaman zaman ensende duysan da nefesimi
Yaş Ellibeş geriye ne kaldı dersin
Su gibi akıp giden ömürden
Affı mümkün olmayan kırgınlıklar var
Yorgunluk ve hüzün cabası
Daha nekadar sürer sürgünüm
Dalarken gözlerim misafirimsin
Bir randevum var azrail ile
Geleceği kesin
Benim bilmem.ise mümkün değil,
Kim bilir nezaman saat kaçta.
Gecikmeyecek asla biliyorum bu kesin iste
İmansız , acımasız, merhametsiz bu dünya nafile.
Bir cemresin şehidim
Toprağıma düştün.
Akınca oluk oluk kanın
Kimbilir nasılda üşüdün
Hissettinmi cekiğin acılarını
Yoksa vatanın acılarının yanında
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!