Edep bilmez haya bilmez ar bilmez
Güzeller içinde yarmı ararsın
Kör olmuştur gözler gerçeği görmez
Karanlık gecede nur mu ararsın
Hak yolunda garip denen kimse yok
Yalnızlık la baş başa kalan her şey
Bu gecenin sabahında
Kendini aydınlığa ulaştıracak
Bir güneşi bekler
Bekler ki karanlıklar son bulsun
Soğuklar içinde kıvranan gönül ısınsın
Aslı, asaleti belli olmayan
İşine geldiği yerde yatansın
Samimi gözüküp fırsat kollayan
Kardeş arasına fitne saçansın
Ekmeğini yiyip suyunu içip
Ey şu fani bedendeki ben
Senden sonra saçlarım bir hayli ağardı
Yokluğunun sığdığı bu yüreğe
Varlığın da sığardı.
Neydi uzaklaştıran
ikimizi birbirimizden
Dümdüz ovalarla kocaman dağın
Gürül, gürül akıp coşan ırmağın
Dalından kopup ta düşen yaprağın
Savrularak inişinde sen varsın
Bağ ve bahçelerde açan güllerin
Bir randevum var azrail ile
Geleceği kesin
Benim bilmem.ise mümkün değil,
Kim bilir nezaman saat kaçta.
Gecikmeyecek asla biliyorum bu kesin iste
İmansız , acımasız, merhametsiz bu dünya nafile.
Bir cemresin şehidim
Toprağıma düştün.
Akınca oluk oluk kanın
Kimbilir nasılda üşüdün
Hissettinmi cekiğin acılarını
Yoksa vatanın acılarının yanında
Karanlıklarda bir nutfesin
Rahme atılan
Sonra karanlıkdan aydınlığa
Ağlayarak gözlerini açan
Çaresiz ve muhtaç olarak
Sürünüp emekleyerek
Geçtim sevgiliden geçtim güzelden
Bir özlemdir içimdeki ezelden
Harekete geçmeliyiz tez elden
Turan ülküsü var gönlümde benim
Ciğerimi buram buram kavuran
Şucu buculuğu bırakın gitsin
Tek millet tek ümmet olma zamanı
Hurafeler kulağını terk etsin
Kuranda gerçeği görme zamanı
Kuran derki sarıl hakkın ipine



Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!