Yalnızlık la baş başa kalan her şey
Bu gecenin sabahında
Kendini aydınlığa ulaştıracak
Bir güneşi bekler
Bekler ki karanlıklar son bulsun
Soğuklar içinde kıvranan gönül ısınsın
Saygı Duyan
Kin Tutmayan
Sevgi Gösteren
Alay Etmeyen
Bir Gençlik Aranıyor
Zamanını Boşa Harcamayan
Aslı, asaleti belli olmayan
İşine geldiği yerde yatansın
Samimi gözüküp fırsat kollayan
Kardeş arasına fitne saçansın
Ekmeğini yiyip suyunu içip
On beş Temmuz akşamı bir ihanet yaşandı
Kelle koltukta gençler imanını kuşandı
Sel oldu kadın, erkek, genç, yaşlı bütün millet
Reisin emri ile sokaklara boşaldı
Dur diyerek tanklara geçit vermedi beden
Ümmetin başkanı sırtında büyük bir yük
Omuzunda tabut
Gözlerinde kararlılık
Dilinde nara
Ey ecnebi millet ne yaparsan yap
Düşmeyecek bu millet dara
Bir yanar dağ gibiyim
Fokur, fokur kaynayan
Dünyamı harlayan ateşimsin
Ne kadar sürer bu yangın
Yakmışken bütün günahlarımı
Daha ne kadar beklerim lavlar içinde
Meşakkatle yoğrulmuştur hamurum
Köy sokaklarında sürünerek emeklemiş
Zaman gelmiş çamurbataklıklar içinde
Zaman gelmiş bozkır eteklerinde
Koşturmuşumdur yalınayak
Bir lokma kuru ekmek,
Tohum toprağa atılır büyümek için,
Nehir ummana koşar.
Ben sana koşarım
Ne gece gündüze ne gündüz geceye kavuşur.
Kovalarken birbirlerini benim sana koştuğum gibi.
Ağaçlar baharı, çiçekler meyveyi bekler. Benim seni beklediğim gibi
Eşiğindeyiz yeni bir yılın
Günahıyla sevabıyla
Savaşıyla barışıyla
Bir yılı daha bıraktık geride
Nelerin beklediğini bilmeden bizleri
Bitirirmi savaşları
Etle tırnak gibi müslümanlardık
Sökülürken tırnaklarınız
Duymadık acılarınızı
Bakarken göremedik çektiklerinizi
Sadece dillerimizle kınayabildik
Yapılan zulmü
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!