Ne anamız kaldı,ne de bir baba,
Kalmadı kimsemiz,yalan dünyada,
Geçti günlerimiz,türlü oyunla,
Kılmadı vefayı,şu yalan dünya.
Şehrin bir de vardır,kabristanlığı,
Sessiz,in,cin top oynuyorlar sanki,
Hep taştan mermerdendir evleri,
Son durak,orası ahret kapısı.
Her neler varsa yok olur,
Gökte bulutlar kaybolur,
Tıp tıp atan yürek durur,
Yalnızca buyruğun kalır.
Bir kimsenin malını çalmak kul hakkı,
Otobüste birisini itersin belki,
Trafikte sıkıştırmak yoldakini,
Başkasının yoluna geçmek kul hakkı.
Son safhada gelir Mehdi,
Deccalı kaldırır ortadan bilki,
Süfyan zuhur eder,alametli,
Bunlar Kıyametin alameti.
Ne olursun sen bozma, meclisde bir kimseyi,
Ayıplarına bakıp ta, kınama sen kimseyi,
Bundan daha kötü bir, insan görmedi cihan,
Kınanacak varsa bil, o da nefsindir insan.
Kırıkkale kuruldu fabrikalar,
Türkiye de bir yere topladılar,
Paşalar burayı uygun buldular,
Türkiye'mi savunur, Kırıkkale.
Olacaklar yazılmış Levhü mahfuza,
Dünya ve ruhlar yaratılmadan önce,
Nimete kibirlenme,belaya üzülme,
Kader mutlak kaçılmaz, şükreyle.
Milli Görüş şimdi yukarda,
Üç dönemdir iktidarda,
Başörtüsü yasak kamuda,
Muktedir olun artık arkadaş.
Atıf Hoca hayatı,baştan sona hep çile,
İlk önce yakalanır,Kanuni Esaside,
Sinop'ta kalır önce,oradan Sungurlu'ya,
Bir yanlış yaptık diye,salınır ordan Hoca.




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!