Şehrin bir de vardır,kabristanlığı,
Sessiz,in,cin top oynuyorlar sanki,
Hep taştan mermerdendir evleri,
Son durak,orası ahret kapısı.
Ne olursun sen bozma, meclisde bir kimseyi,
Ayıplarına bakıp ta, kınama sen kimseyi,
Bundan daha kötü bir, insan görmedi cihan,
Kınanacak varsa bil, o da nefsindir insan.
Kırıkkale kuruldu fabrikalar,
Türkiye de bir yere topladılar,
Paşalar burayı uygun buldular,
Türkiye'mi savunur, Kırıkkale.
Son safhada gelir Mehdi,
Deccalı kaldırır ortadan bilki,
Süfyan zuhur eder,alametli,
Bunlar Kıyametin alameti.
Olacaklar yazılmış Levhü mahfuza,
Dünya ve ruhlar yaratılmadan önce,
Nimete kibirlenme,belaya üzülme,
Kader mutlak kaçılmaz, şükreyle.
Musul'da kurulmuşdu,büyük Babil Devleti,
O yıllarda baştaydı,Nemrutun avanesi,
Aya,güneşe tapan,müşrik idi milleti,
Gönderildi onlara, Hz.İbrahim peygamber.
Vardı,Hz.Ebu Bekir’in,Habeşli bir kölesi,
Getirir akşam ona,yemekle dolu tepsi,
Sormadan koymaz asla, nereden geldi derdi,
Unuttu bir gün Hazret,hemen yedi yemeği.
Milli Görüş şimdi yukarda,
Üç dönemdir iktidarda,
Başörtüsü yasak kamuda,
Muktedir olun artık arkadaş.
Atıf Hoca hayatı,baştan sona hep çile,
İlk önce yakalanır,Kanuni Esaside,
Sinop'ta kalır önce,oradan Sungurlu'ya,
Bir yanlış yaptık diye,salınır ordan Hoca.
Bir kimsenin malını çalmak kul hakkı,
Otobüste birisini itersin belki,
Trafikte sıkıştırmak yoldakini,
Başkasının yoluna geçmek kul hakkı.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!