Çimenlerin üstüne yatmışım,
Düşünürken günlerimi,yarınlarımı,
Açtım gözlerimi,akşam olmakta,
Kıpkızıl bir renk kaplamış ortalığı,
Kızıl bir akşam ışığı sarmış her yanı,
Havada tek bir bulut bile yok,
Pırıl pırıl bir akşam havası,
Böyle güzellikler içinde batmakta,
Muhteşem ışık oyunlarıyla akşam güneşi.
Gökte uçuşmakta göçmen kuşlar,
İnanılmaz sesler çıkarmaktalar,
Belliki göç zamanı gelmiş,
Mevsim kışlamakta,
Toplan borusu çalar gibi,
Arkadaşlarını çağırmaktalar.
Hayranlıkla bakınırken kuşlara,
Ve güneşin batmakta oluşuna,
Çevreyi kaplayan o kıp kızıllığı,
Yaratan güneşin içinden belirdin,
Hayalimdeki o muhteşem halinle,
Ve anladımki bir tanecik sevgilim,
Ben seni unutmak istedikçe,
Unutamayacağım,anladım bir daha,
Uçuşan göçmen kuşun kanadında,
Tarladan dönen,o at arabasındaki,
Kadınların arasında yine sen varsın,
Yoldan geçen otobüsün camından,
Bana bakmakta olan ‘o’ sensin,
Gece yatağımda,en derin uykularımda,
İnadına rüyalar gördüren,
Rüyalarımda bana gülümseyerek,
Yanıma usulca sokulup fingirdeyen,
Hep sensin güzelim,hep sen.
Hangi yönetmenin senaryosudur ki bu,
Ne yana dönsem,ne yana baksam,
Hangi çiçeği elime alıp koklasam,
Sen varsın ve sen kokuyorsun.
Senin gerçek yüzünü,
O muhteşem boşnak endamını,
Balkanlardan gelen o inadını,
Gri-mavi gözlerini,ve cadılığını,
Şiirlerindeki o güzel dizelerinden başka,
Hiçbir şeyini de bilmem senin,
Görmedim yüzünü,tutmadım elini,
Hiç öpmedim kiraz dudaklarını,
Ama her yanda,baktığım her şeyde,
Tüm çiçek bahçelerindeki çiçeklerde,
Hep sen varsın,hep seni görürüm,
Bugün İznik gölünün kıyısında,
Dalmışken suyun derinliklerine,
Seni görmek,sana ulaşmak için,
Belki bir balık olarak da olsa,seni,
Bulur görürüm umuduyla,ve
Böyle seyrederken suyu,
Bir kadın belirdi su yüzünde,
Su kadar çıplak,su kadar berrak,
Uludağın tertemiz kar suyu,
Sanki doyasıya iç beni der gibi,
Suyun içinde yüzmekte,bir turna balığı,
Ellerini karnına sarmış,bakar bana,
Düşlerini anlatmak ister gibi,
Hızlanır birden,dalar sazların arasına,
Kıyıda belirir,üç etek giymiş bir güzel,
Salına salına bu yana doğru gelmekte,
Makedonya dan gelen gelin gibi,
Başında rengarenk bir yazma,
Yazmanın üstünde bir sıra altın,
Burnunda mavi taşlı bir hızma,
Yaylı araba gibi raksedercesine,
Sokulur tatlı bir işveyle yanıma,
Böyle anlatıyorum diye de sakın kızma,
Dedim ya ne yana baksam sen,
Hangi çiçeği koklasam yine sen,
Buhurdan yayılan mis esansı sanki,
Hoşuma gitmiyor da değil hani,
Sen yoksun yanımda amma,
Her yerde,her şeyde seninle birlikteyim,
Ben seni,güzelliğini,hayalimdeki aşkını,
Senin haberin bile olmadan doyasıya,
Yaşıyorum,yaşıyorum sensizde olsa,
İşte şimdi satırlarla da dile getirdim,
Seninde haberin oldu artık,
SevdiğiM.SevgiliM,AşkıM.
Kayıt Tarihi : 11.12.2003 22:31:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

tebrıkler
TÜM YORUMLAR (5)