Artık hazan zamanındasın.
Aynayı doldurmuş boydan boya yorgun gölgen,
Ne yapsan nafile,
Akşamın çoktan olmuş bile.
Dermanın yok,
Tutmaz dizlerin,
Köhne bir hanın sonundasın.
Herkes gelir, geçer bu handan,
Sorma! Bu cihanı inleten ses ne diye,
Bu son okunan sala senin.
Ve rüzgarın uğultusunda kaybolan hayalin,
Solmuş yapraklar gibi savrulur,
Kapanmaz yaralar,
Her adımda biraz daha çöker zaman.
Bir zamanlar gülüyordun;
Şimdi ise hatıraların ağırlığında,
Kimsesiz bir yolda,
Yalnızlıkla sarmalanmışsın.
Karanlık çöker, tenine siner hüzün,
Sessizliğin içinde yankılanır anılar,
Bir zamanlar sıcak olan eller,
Şimdi buz tutmuş, donmuş zamanlar.
Gözlerin dalar geçmişin puslu koridorlarına,
Adımların yavaş, belki de yorulmuş artık,
Bir daha dönmez dediklerin,
Kırık düşler gibi yerde yatarlar.
Kendi yalnızlığınla baş başa kalırsın,
Diken üstünde bir gece, bitmeyen uykular,
Düştüğün kuyuda yankılanır sesin,
Kimsesizliğin türküsü, en hüzünlü şarkın.
S.GÖL
Kayıt Tarihi : 19.8.2024 06:48:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!