Güneş ikindiye doğru dönünce
Can çekilir diz titreyişe döner
Durulur yağmurlar güllerin solar
Kurur bağın bahçen kar kışa döner
Hayat omuzlara çöker çok ağır
Güneşe bakışlım kısma gözünü
Gözlerinin gülüşünü göreyim
Bildik melhem çare değil bilesin
Sol yanıma leblerinden süreyim
Dumansız ocağım tütmeden yanar
Fiskeden bulanan göl gibi gönlüm
Girersen saçını sakın savurma
Beyhude çürümez uğrunda ömrüm
Dideler kor alev yak da kavurma
Gülümser leblerin açılır firdevs
Ekmeğim , aşım,suyum var ama
Sıla özlemini gidermiyor ki.
Buğulu gözlerle bakarım cama
Turnalar gönüle yol vermiyor ki
Akşamları hüzün kaplar içimi
Kapanan kapılar derdi gizlemez
Yüreğin acıyla yoğruluyorsun
Elbet zaman hiçbir şeyi silemez
Daha yürümeden yoruluyorsun
Mümkün mü başaran var mı sorarsan
Bana koş deme evlat
Bırak iliklerime kadar ıslanayım.
Daha kaç yağmur görecek bu surat.
Süzülsün çenemden aheste aheste
Gök babanın göz yaşları.
Bana koş deme evlat
Derya kenarında sineni bir koy
Eyle sığınayım dalga zor olur
Fırtınalar kopar bakışlarında
Gözlerim gözünde hercümerç olur
Saçların sevdamın bir su üstünde
Hiç eskisi gibi değilim.
Çok daha sessiz, çok daha durgunum.
Hevesim yok hiçbir şeye.
Elim ermez, dilim demez.
Kuşlar uçmuş, komşu göçmüş.
Bambaşka biri oldum.
Her şeyler herkesler gelip geçiyor
Bilmem.Ben de geldim geçiyorum
Silikleşti anlar ve anılar, soluyor
Sen beni korkak say ben kaçıyorum
Şimdi hoşça kal deme zamanı
Hoşça kal güzel gözlüm hoşça kal
Yalın ayak gezindiğim tozlu yollarım
Acep sen de beni hatırlar mısın?
Elma incir sallandığım dallarım
Salıncağım sen de beni hatırlar mısın?
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!