Tabip yaram derinlerde elleme
Kuruyan kan sarsın benim yaramı
Gönül sen de ağyarı dost belleme
Dosttan kalan sarsın benim yaramı
Kimden ne gördüm ki kimde umudum
Damla damla kan sızıyor yaramdan
Gel de bu yarayı sar kara gözlüm
İçim bir hoş oldu isli çırandan
Kor ateşten çekip al kara gözlüm
Kaybolup giderim karlı dağlarda
Benle muhabbette sen ol be gönül
Kiminle otursam kadeh kırıldı
Yalnızlık hükmünde geçti bu ömür
Baharım kış oldu güze sağındım
Gölgemle söyleştim gecelerimde
Türlü türlü çiçek açıp solardı ,
Lale çiğdem her bir yanı sarardı,
Anılarda o günlerde karardı,
Renk renk gül derdiğim bağlar nerede?
Misk kokulu havasını aldığım,
Bu gününle değil kızım
Dünün ile gel sen bana
Kalp ağrısı dünya, sızım
Cennetinle gel sen bana
Bu günün de kötü değil
Gafletten uyanıp ben ben olunca
Gölgem bana düştü ben beni gördüm
Düşler dünyasında düşe dalınca
Gölgem bana düştü ben beni gördüm
Aynam tozlanmıştı tozunu aldım
Ellerim ellerinde olsa şair olurdu
Anlatırdı tenine tenimin hasretini
Söyleyemez gözlerim gözlerine özleyişini
Serin bir serseri sebepsiz sessizliğimiz
Renklerde raksederdi gün batarken
Umuda gül diktim kurumasınlar
Arada suyuna bakıverirsin
Hayaller tembihli uyumasınlar
Akşamları mumu yakıverirsin
Anılar serili sehpalarımda
Ben kolayı seçtim.
En kolayı unutmak.
Unutmuş gibi yapmak.
Ya her akşam rüyalarını süslese
Ne yapacaksın o zaman.
En zoru var iken sarılamamak.
Evim olan cici dünya,
Döndü bana “Falan” dedi.
“Bunca tarla, hasat…”, dedim,
Baş sallayıp “Yalan.” dedi.
Koca dağlar, bu deşikler…
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!