Oysa ne kadar da güvenirdim sözcüklerime! Olmaz ya_hadi yetmedi diyelim_notalarım hazır kıta beklerdi orada bir yerlerde. Herkesi, her şeyi tarif edebilme şımarıklığıyla yürüyüp duruyordum işte. Dudak büküşlerimin muhatabı kimler, neler olmadı ki! “Şiiri yazılamayacak, şarkısı yapılamayacak ve hatta bazen iki lafın belini kırarak anlatılamayacak ne olabilirdi ki hayatta” diyordum!
Ta ki sana varana dek. Hatırlıyorum da, en başında, yani, “bu kez zorlanacaksın” diye yüzüme hafif hafif fısıldayan rüzgarını hissetmeye başladığım günlerde bile, imkansızlığı an dahi aklıma getirmemiş, dudaklarımda müstehzi bir tebessümle “sen öyle zannet! ” deyivermiştim.
Yanılmışım iki gözüm yanılmışım. Yanılmışım sevgilim. Şiirine yetmiyormuş heybemdeki binlerce sözcük. Notalar çaresiz kalıyormuş şarkın söz konusuysa.
Seni anlatamıyorum işte. Seni yazamıyorum, seni mırıldanamıyorum bir tanem. Hiçbir yere koyamıyorum seni, hiçbir şeye benzetemiyorum. Hep eksik kalıyor, hep yarım.
Ne zaman güneş doğacak bilmiyorum
Mavi denizlere mor dağlara karşı
Bildiğim bir şarki var onu söylüyorum
Bildiğim bir şarki var onu söylüyorum
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta