ruhumun ortasında çürüyen çiçekti yalnızlık,
kokusuzdu.
senin yokluğun,
kâğıttan beden gibi yırtılıyordu tenimde
dokundukça.
kalbimin paslı kapılarını araladım,
içeride çocukluğum ağlıyordu.
bir duvar saati durmuştu orada,
saatlerdir geçmeyen saatlerin içindeydim.
her tik tak, biraz daha seni unutuyordu.
ben
kırık bir sandalye gibiyim artık,
kimse yaslanmasın diye yalnız bırakılmış.
ve içimde,
yıllar önce unuttuğum dua,
hala tanrıya ulaşmaya çalışıyor
sıvası dökülmüş bir inançla.
karanlık değil bu,
karanlığın da sesidir çünkü.
bu,
ışığın bile adını unuttuğu bir suskunluk.
gökyüzü bazen çok alçakta,
bazen gözlerimin içinde intihar edercesine mavi.
ben o mavinin altında
sana yazılmış ama postaya verilmemiş
bir mektubum.
bir yerlerde hâlâ yaşıyor olmanı istiyorum
ama biliyorum;
yaşıyorsan da çoktan başka birinin cümlesine girdin.
ben senin noktalı virgülünde kaldım.
ne devam edebildim
ne bitebildim.
ellerimi yıkadım az önce
senin dokunduğun hayallerden.
sabun yetmedi.
kokun,
parmak uçlarıma işlediği yerden acıdı.
ve şimdi biliyorum,
hiçbir insan aynaya yalnız bakmaz,
biraz sevdiği vardır gözlerinin kenarında,
biraz da geçmişi elbisesinin köşesinde sürünür.
ben her sabah
kendime ağlayan bir kadınla uyanıyorum.
penceremde bir çatlak var,
rüzgâr oradan içeri giriyor,
senin adını getiriyor bazen,
bazen de hiçbir şeyi.
ama hiçbir şeyin bile
benden daha çok sesi var bu odada.
geceyi suçüstü yakaladım geçenlerde,
yastığımda yabancı nefes,
kimin olduğunu bilmediğim
uykularla konuşuyorum artık.
yalnızlık çok şey öğretir derlerdi,
oysa ben sadece
daha az konuşmayı öğrendim.
ve kalabalıklar içinde
hiç kimse gibi davranmayı.
bir çiçeği koparmadan önce düşünmeli insan,
hangi tarafını kırdığını.
sen giderken bendeki hangi mevsimi kopardın,
bilmeden.
şimdi her mevsim
yazdan eksik,
kıştan fazla.
bir adam kendi kalbini gömemez bazen,
çünkü kalbi,
başkalarının yokluğuyla ağırlaşır.
adını yazdım bugün defterime,
yanına “içimde öldü” yazmadım
kalbimi senin yokluğunla taşıyorum.
ağırlığını bilmeden.
Münzevi Zeyrek
Kayıt Tarihi : 17.7.2025 11:36:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!