Acı, ağulu dikenler gibi ruhuna dolandığında, öfke kızıl bir küheylan gibi koşturduğunda, keder yaşlı bir ağaç gibi üstüne yıkıldığında, duracaksın,
durup gümüş bir su gibi akan sabahın tazeliğine bakacaksın,
sana iki yüz yıl önceden haberler taşıyan alaycı kargaların sesini dinleyeceksin,
çiçeklerini koklayıp derin bir soluk alacaksın.
Ölüm seni kuşattığında, tam da o sırada, hayatı düşüneceksin..
Acıyı, öfkeyi, kederi ulu bir gölgeliğe yatıracaksın bir zaman, 'dinlenin biraz' diyeceksin.
Bir inci avcısı gibi, ta derinlere dalıp tek tek bütün istiridyeleri açarak, bir sevinç arayacaksın.
Haliç'te bir vapuru vurdular dört kişi
Demirlemişti eli kolu bağlıydı ağlıyordu
Dört bıçak çekip vurdular dört kişi
Yemyeşil bir ay gökte dağılıyordu
Deli cafer ismail tayfur ve şaşı
Devamını Oku
Demirlemişti eli kolu bağlıydı ağlıyordu
Dört bıçak çekip vurdular dört kişi
Yemyeşil bir ay gökte dağılıyordu
Deli cafer ismail tayfur ve şaşı
çok güzellllllllllllllllllll
Ne denilebilir ki?
Bir insanın duyguları bu kadar yalın ve bu kadar gerçek mi anlatılır..
Ahmet Altan' okumak,kendimizi yeniden tanımak gibi birşey..Bambaşka bir deniz ve yepyeni keşifler gibi...Her okuduğunuzda hayatın başka bir yönünü yakalıyorsunuz...
bence abartmamış insanın iç dünyasını anlatmakta çok başarılı ahmet altan.yaşamak için hayatı yeniden kucaklamak için basütte olsa nedenler ve ihtimaller buluyoruz evet acıya ihtiyacımız var; acıyla yoğrulur insan acıyla geçmişi hatırlar...çok hoş bir yazı
Bence 'BirDeli' çok abartmış.
Aci ve agulu bir siir. Usta destan mi yazmis ne.
Bu şiir ile ilgili 5 tane yorum bulunmakta