sanrılar tepesine tırmandı ruh
meleklerin bulutların yön veren ziyadesiyle
baktım ki dağ dağın üstüne binmiş
acemi bir rüzgârsa ipini koparmış
boşluğun ortasında olmuş
ateş kusan
vaveyla
bir yanım
devrik binaların ayak parmağında yaşayan ölü
bedenim silik ruhumu kaybetmemek içinse
elimi her taşın altına sokan sürekli
bir kurtuluş arayan
bihuş
kuşları ve kışları bol bir rüyanın
çehresinde top sektirir durur yavan arayışlarım
acınası hallerimi titizlikle yoklarım hep
okyanusun içinde kayıp bir incinin
serzenişine benzetirim
kendimi
sefilliğim avareliğim bataklıklardaki sazlıkların diz boyutunda
geçmişim mi
geçmişim derin okyanusların dibinde zelil rüsvay
yaşadığım bu bir buhransa eğer
kesin deliliktir
hemen
kesin hüküm vermeyin zihnin akıl oyunları çoktur
çılgınlıksa küçük bir çocuğun oyun yaratma hevesinin kopyasıdır
oynayıp oynamamaksa bizlere kalmış
insan hep meraklı hep serüven peşinde
hayallerinin yarattığı toz kumkumasının
peşinden koşar durur
koşmaksa helaldir
hayallerin dünyasında ölçüt arayanlarsa
aklı kıt zamparalardır
hayallerim ve ben esnek bir lastik gibiyim
gerilirsem kimse tutamaz ucunu
ölçmeye tartmaya kalkarsanız
göğün tavanından aşağı sarkar
yaralı bir kuzguna
dönersiniz
sesimde kuş melodileri bakışlarımda peri dansları
ne şarkılarım biter ne de uçuk saçık hayallerim
dur durak bilmez
zihnim evecen
heveslenir yürür gider
meraklanır koşar gider delilenir uçar gider
sakın koşmayın peşimden tökezler
buz duvarlarına çakılır
un ufak kırpma taşlara
dönersiniz
kanatlarım mı
vazgeçin kanatlarımı da göremezsiniz
ruhum mu ruhum ne kadar hafif
tahmin bile edemezsiniz
hayal makamlarında varlık kıtlık savaşları boldur
uğraşmayın benimle
-kazanamazsınız
..........
.............
1309202513:38
Kayıt Tarihi : 16.9.2025 02:05:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!