gece sızısıdır
gün batmış uçlarında koynun
kor kor har har aşk alevidir
sancıyarak gelişi kumsallara
ılığından bir öpüşü ah!öpüşü
kestane çatlağı bırakarak sağrılarında okyanusların
senin okyanuslarının
ayaz vurmuş yerlerinde şafağın
dumanlı çığlıklar salgılayışıdır
tam şuramda
bir çift gonca incinmişliğinde kızıl tohum
yağmur diye diye kesesinden süzdüğümüz birleşmelerin
usul usul dindiğimiz sessizliği
fırtınalara yükleyerek fısıldayışı iç gıcıklayan söylemlerin
özü iç denizlere sürükleyişi
aydalar uykudan henüz uyanmışken
yakamozlar sürmelerinde delinmiş mailerden geçerken
ışık ışık kanadı menevişlerin boyna inmişken
koylarda senliği çırpınan damlanın ipeği eğirişidir
yuvayı yalayan ırmağın köpüğünü göveren gözesi
kozaya düşen hasretin kaynağını ç/ağlayan seli
o soğuk dağ başında ay ışığının tülü ardında
nefesin bir daha ah! bir daha titreyerek nefesine karıştığı
o sabah
canın candan ayrılan tek vücut gölgesi
zerreyi göğünden yağma arzusudur
o arzudur ki
derin sevişlerin kucağından doğar yangınlara!
Kayıt Tarihi : 9.8.2025 02:14:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Şiiriniz, aşkın hem yakıcı hem de derinlemesine besleyici yüzünü, doğa imgeleriyle örerek anlatıyor. Duyguların sancısı ile tutkunun ateşi, geceyle şafak arasında gidip gelen güçlü bir içsel akışa dönüşüyor...Kaleminiz hiç susmasın...Tebrikler...
çok teşekkür ediyorum
Sonra sen geldin,
Bu yangın
Ta o zamandan..."
Tebrikler Filiz Hanım...
sevgimle saygımla hocam
TÜM YORUMLAR (5)