Gezdiğim bu sokaklar,
Küçüklüğüme taş attı!
Uyandı hatıralar.
Küçüktüm, hatırlıyorum da şimdi;
Dünyayı çikolata gibi tatlı sanırdım.
Yaşamak,
Doyasıya oynamak
Ve geriye kalan zamanda da
Annemin kucağında yer bulmak için
Bir yastık gibi,
Doldurmuşlar Şeytanı.
Cahilliği, zalimliği…
Kukla olmuş Şeytan
İnsanların elinde!
Cam mavisi vazoda, kurutulmuş çiçekler.
Yazık! Yuvasız kaldı, doğadaki böcekler.
Her tayin küçük bir ölüm.
Bir gün varım, bir gün yoğum.
Varırlar belki
Gittiğimin farkına;
Kime değmişse rüzgârım!
Kucağımda bir sürü hatıra.
Değişebilirse de fikirlerim, bakış açım.
Ve hatta belki de adım, kimlik yaşım!
Hiç değişmeyecek biliyorum,
Mermerde yazılacak yaşım!
Nerede kim bilir atılacak son adım?
Hangi mevsimin,
Eskiciye bir bardak su verdim,
Tüm insanlardan eski.
Anlamadı kıymetini,
İçti hemen hepsini!
Asırlardır misafir olsa da
Tam derken yüz güldü, bahara erdik,
Neden erken gittin, aşkım sevgilim?
Her girişim eve, bıçaktır eşik,
Neden erken gittin, aşkım sevgilim?
Sıcağı sevmezdin, yanardı için,
Topuklayıp kaçan;
Korkularınızın,
Bağımlılığınızın,
Saplantılarınızın
Bakakalırken,
Arkasından...
Gözler yok!
Paramparça!
El, kol, bacak, beyin.
Etrafcsanki kanlı tarla...
Ölüm kusmakta,
Yeryüzünün bir yerinde canlı bomba!
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!