Han Duvarları Şiiri - Faruk Nafiz Çamlıbel

Faruk Nafiz Çamlıbel
54

ŞİİR


524

TAKİPÇİ

Han Duvarları

Yağız atlar kişnedi, meşin kırbaç şakladı,
Bir dakika araba yerinde durakladı.
Neden sonra sarsıldı altımda demir yaylar,
Gözlerimin önünden geçti kervansaraylar...
Gidiyordum, gurbeti gönlümle duya duya,
Ulukışla yolundan Orta Anadolu'ya.
İlk sevgiye benzeyen ilk acı, ilk ayrılık!
Yüreğimin yaktığı ateşle hava ılık,
Gök sarı, toprak sarı, çıplak ağaçlar sarı...
Arkada zincirlenen yüksek Toros Dağları,
Önde uzun bir kışın soldurduğu etekler,
Sonra dönen, dönerken inleyen tekerlekler...

Ellerim takılırken rüzgârların saçına
Asıldı arabamız bir dağın yamacına.
Her tarafta yükseklik, her tarafta ıssızlık,
Yalnız arabacının dudağında bir ıslık!
Bu ıslıkla uzayan, dönen kıvrılan yollar,
Uykuya varmış gibi görünen yılan yollar
Başını kaldırarak boşluğu dinliyordu.
Gökler bulutlanıyor, rüzgâr serinliyordu.
Serpilmeye başladı bir yağmur ince ince.
Son yokuş noktasından düzlüğe çevrilince
Nihayetsiz bir ova ağarttı benzimizi.
Yollar bir şerit gibi ufka bağladı bizi.
Gurbet beni muttasıl çekiyordu kendine.
Yol, hep yol, daima yol... Bitmiyor düzlük yine.
Ne civarda bir köy var, ne bir evin hayali,
Sonunda ademdir diyor insana yolun hali,
Arasıra geçiyor bir atlı, iki yayan.
Bozuk düzen taşların üstünde tıkırdıyan
Tekerlekler yollara bir şeyler anlatıyor,
Uzun yollar bu sesten silkinerek yatıyor...
Kendimi kaptırarak tekerleğin sesine
Uzanmış kalmışım yaylının şiltesine.

Bir sarsıntı... Uyandım uzun süren uykudan;
Geçiyordu araba yola benzer bir sudan.
Karşıda hisar gibi Niğde yükseliyordu,
Sağ taraftan çıngırak sesleri geliyordu:
Ağır ağır önümden geçti deve kervanı,
Bir kenarda göründü beldenin viran hanı.
Alaca bir karanlık sarmadayken her yeri
Atlarımız çözüldü, girdik
..........
..........

Faruk Nafiz Çamlıbel
Kayıt Tarihi : 15.7.2000 08:43:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Ali ATASOY
    Ali ATASOY

    ortaokuldaydik. Sınıf arkadaşım bu şiiri biliyor diye Türkçe öğretmeni sempati duyuyordu arkadaşıma. Ben ise değil bu şiiri başka şiirlerin ş si bile yoktu. Öğretmen çok usteledi getir oku diye arkadaşım hiç oralı olmadı. Çok büyük bir süre geçtikten sonra öğretmenimiz şiiri getirdi al oku dedi arkadaşıma. Ruhsuz bir şekilde okudu. Öğretmenimizin gözünde kırılan saçakları şimdiye kadar hatırlarım.
    Sonra lisede bu şiir karşıma çıktı. Ne kadar hazırlık yapsam da bişey anlamıyordum. Edebiyat hocamıza şiirleri sevmediğimi bişey anlamadıgimi ifade ettim. Hocamız ugrasimi bildiği için bu şiir üzerinde bir hafta durdu. Bir hafta sonunda edebiyatın özellikle şiirin ne kadar muazzam bişey olduğunu anladım.keske her ruh bu şiirin özüne inebilse...

    Cevap Yaz
  • Ali Günay
    Ali Günay

    Garibim namıma Kerem diyorlar
    Aslımı el almış haram diyorlar
    Hastayım derdime verem diyorlar
    Maraşlı şeyh oğlu satılmış ım ben

    Cevap Yaz
  • Saliha Öcal
    Saliha Öcal

    Ey Şair bey,bilir misiniz ben de ki yerinizi şiirle Siz taniştirdiniz.İlk bu siirinizi okumuştum.Şiiri pek sevmiştim.
    Teşekkür eder,yüreğinize ve kaleminize sağlık derim...(Han duvarları )Şiir Ünvanı dahi ne kadar etkili.
    Minnettarım Size...

    Cevap Yaz
  • Dengi Naz
    Dengi Naz

    ...

    Uykuya varmak için bu hazin günde, erken,
    Kapanmayan gözlerim duvarlarda gezerken
    Birdenbire kıpkızıl birkaç satırla yandı;
    Bu dört mısra değil, sanki dört damla kandı.
    .....

    Şayet Nuh tufanında yazılmış olsa, gemiye mutlak alınacak tek şiirdi bu...
    Şiir soyu burdan türerdi.

    Harikulade şiirdi, seçki için kurula teşekkürler

    Cevap Yaz
  • Çelebi Türkköse
    Çelebi Türkköse


    Bozkır havası
    Niğde güzellikler içinde
    Bağ bahçe çiçekler
    Sevgisi derin
    Niğde’nin içimde.

    Efsane şiir Han Duvarları güne yakışmış.

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (81)

Faruk Nafiz Çamlıbel