Sabahçı Kahvesi
—günün en yorgun saatine dair—
Göz ucuyla uyanır şehir,
Henüz susta sokak lambaları.
Bir çayın buharında başlar hayat,
Sabahın İlk Işıklarında
Sabahın ilk ışıkları düşerken,
Yavaşça uyanır dünya.
Bir kuşun sesiyle uyanır kalbim,
Zihnimde sensiz bir boşluk.
SABAHI OLMAYAN GECELER
Çökmüş bir yüreğin, sessiz bir çığlığına...
Karanlık inerken gözlerimin içine,
Bir hüzün saklanır nefeslerime.
Sabredeceksin
(Biteceğini bilmek acı verir...)
Biteceğini bilmek
Acı verir insana.
Ne kadar güzel başlarsa başlasın,
açlarına Yıldız Düşmüş
Saçlarına yıldız düşmüş bu gece,
Farkında bile değilsin...
Gökyüzü kıskanmış gülüşünü belki,
Bir parça ışıltısını bırakmış gizlice.
Saçlarına Yıldız Düşmüş, Anne
Saçlarına yıldız düşmüş, anne…
Gece gibi olmuş artık saçların,
Ama ben yine de o ilk gülüşünü görüyorum
Kaşlarının kıyısında…
Sadece Şiir
Aslında yalnızım,
Diyordum kendi kendime.
Sessizliğe konuşuyordum bazen,
Duvarlara anlatıyordum içimi.
Meğer değilmişim…
Sakladım Kendimi
Sakladım kendimi,
En çok seveceğim yerden kaçtım.
Bir söz söylesem belki kalırdı,
Ama sustum…
SAKLI DÜŞLERİM
Saklı düşlerim var, kimse bilmez,
Gecenin koynunda uyur her biri,
Gözlerimin ıssız kıyısında
Rüzgârla konuşur sessizce biri.
Bir gülüş saklı, solmuş zamandan,
Sana Cesaret Vermesin Çaresiz Kalışım
Sana cesaret vermesin çaresiz kalışım,
Sanma ki boyun eğdim gidişine,
Bazen insan, gülümseyerek susar,
Çünkü bazı savaşlar sessizlikle kazanılır.




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!