Başım önümde, ağır ağır yürüyorum
Motor yağları asfaltı kasvete boyamış
Yılların kaldırımları doğada yitik
Türdeş apartmanlar üstüme sarkar
Bin sigara dumanıyla bir renge boyanmış yapılar
Öylece dolanırken sokak aralarında, aklımda tek soru:
Aylar oldu kavramadım elini
Koynumda tuttum saçının telini
Nazarımla duman ettim yolunu
Gayrı görüşmesek mi sevdiceğim?
Sanki kavuştuğumuz gün o gündü
"Dili neftî, eli kömür karası
Tutamaz sözünü iki toy arası
Zor olmadan özünde yok varası
Sizin iller geçim sürsün istemez
Sorsalar dağlar taşlar derya deniz
Huzurlu bir ev
Huzur evi midir?
Varoluşsal kaygılarla
"Ben kimim?" demek varken
Bunamaktan aynen yinelemek
"Merhum loş ambiyans severdi..." diyebilmek
Sokaklar ateş bahası
ve cabası ateş sokakların
Çıkmak serbestse de dostum yasak
Helallik vermeyince o malum kurumlar
Alıklaşıyor gözler, manyetiği bozuluyor
tarihsiz ve tarifsiz banka kartlarının
Sokaklar ateş pahası
Ve cabası ateş sokakların
Çıkmak serbestse de dostum yasak
Helallik vermeyince o malum kurumlar
Alıklaşıyor gözler,
Manyetiği bozuluyor tarihsiz banka kartlarının
Biz gibilerin şu kısacık buluşması
Ezelden sözlülerin apansız kavuşması
Kaç zamanda bir olur şimdi aklımda değil
Senle bir olmuşken sırrım saklımda değil
Büyük çaresizliğiniz
Kral getirdikleriniz
Ottomanikten ayrıldı
Otto geldi, manik kaldı
Türkler varken n'etti size
bırak git beni, puslara koş
yalana yer yok burada, üstelik başucumsa
öylece bırak git, değeri düşsün ki
kanabil kurgularına, uzaklaştıkça
nasıl yalanlıyorsun?
Yalanın palavrasına mağlup oldum bak
Yine acımak diyorum, aldırmıyorlar
Bin bir dert ve aksilikle dara atıldım
Toz bulutu sardı beni acı doğurdum
Yine



Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!