Geçenlerde bir fotoğraf gördüm,
Atatürk,
Motorsiklet üzerinde…
Bir çocuğum vardı benim,
Kara saçlı,kara kaşlı…
Kara saçlarına,
Kara kaşlarına inat,
Kar yüzlü…
Beyaz ellerinin,
Bilemiyorum çocuğum…
Anlamak istemiyorum…
Aş koydular önümüze,
Tatsız,tuzsuz,sanki zehir
“Özgürlüğü tat…” dediler,
Özgürlüğün kanadı yok,
Onca kötülük senden,
Nefret ediyorsa eğer,
İyiliğin simgesisin...
Türklük ölmedikçe,
Can veremezsin...
Beden çok,ruh tek,
Siz Gettolarda sürünen,
Alnınızın akı,
Gündüz fenerlerinizle dalaşın…
Altı yaşındaki bebeleri,
Elektrikli sandalyeye oturtan,
Yoksul bir adamın bir kızı varmış,
Güzeller güzeli,benzermiş aya…
Kız bir çobana sevdâlanıvermiş,
Aynı şekilde tutulmuş çoban da…
Her zaman sevgi,dikensiz olmaz ki,
Ağanın oğlu da vurgunmuş kıza…
Şu yabancı olduğun destan,
Seninle benim kökümüz,
Geçmişiz…
Bebelerimize,
Ninni diye söylediğimiz,
Dedemizden,nenemizden,
Gece gündüz günaha koşuyor,
Densiz ayaklarında bir kambur…
Dört koldan harama uzanıyor,
Sırnaşık ellerinde bir kambur…
Vicdânı buzdan,fırsat gözlüyor,
Tulumla,şalvarla olmaz benim derdim,
Tırpan’a,balyoza boynum eğiktir ancak…
Toprağın kokusu,örste kıvılcım,
Her biri alın terine dikilen sancak…
Amma velâkin,ne Ben Hur’a,ne de Samson’a,
Korumak düşmez,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!