Durulur mu dersin bu deli taylar,
İçimdeki yangın, bu asi kuşlar.
Kaç bahar sonrası gelir ki yazlar,
Gurbetten gurbete koşar dururum.
Üst üste eklenir nice sevdalar,
Gözlerini aç ve kapat
İşte hayat!
İki nefes arası,
Bardakta dudak payı,
Durmaksızın dönen dolap.
Zümrüdü Anka ile
Kaf dağına kanatlandım.
Heybemde;
Alâaddin’ in lâmbası,
Bir arşın minare gölgesi,
Bir tutam da davul tozu.
Ruhumda ruhunun,
Yüreğimde yüreğinin,
Ayak izleri var.
Hep orada, öylece kal…
Gitmek;
Geçmesin hiçbir zaman aklından,
Kaç geceden kaç yıldızı
Gözlerine kondurdun sen?
İçlerinde dipsiz kuyu,
İnebilsem, varabilsem.
Beklemenin sancısını,
Ayaz, ayaz çekebilsem.
Bütün ünlü şiirlerin mısralarına baktım,
Anlatacak cümle bulamadım.
Sen yine de
Yağmur damlalarından damıt ay ışığını,
Denizin kokusunu ekle,
Ve bir rüzgar gülüne üfle.
Kaç cepheden gelir düşman üstüne,
Göz dikmiş vatana bakmaz tarihe,
Türk’ün şerefidir özgürlük diye,
Düşünmez yanılır,aslan Mehmed’im..
Hazmedemez bizi bu topraklarda,
Aşk kapısından kovulma,
Öksüz kalırsın.
Aşk sopasından sakınma,
Yetim düşersin.
Sana bakınca gördüğüm
Adanmış bir ömür,
Mücadele, gayret, sabır.
Ama en çok emek,
Ama en çok sevgi…
İlmek ilmek ördü hayat
Sessiz sedasız göçler olur.
Düşünceden düşünceye,
Kalpten kalbe,
Bir hayattan, diğerine.
Tarih durur,
Kalem durur,




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!