Bir adımım ileri ise, ikisi geri.
Gidemiyorum.
Belki ılık bir gözyaşısın,
Yanağımdan süzülen,
Belki bir şarkı sözüyüm dudaklarında.
Belki bir bilinmezin içindeki,
Bir baba…
Bütün vakarıyla,
Vatan sağolsun diyor.
Tüm diğer babalar gibi.
Bir anne…
Öteki benin kayıp,
Hiç boşuna arama!
Sonu gelmez vehimler,
Boğuyor girdabında.
Gördüğün tüm düşleri,
Biriktir bundan sonra.
Sonu var mı sınavın?
Eksiler, artıların.
Değirmenin çarkları,
Öğütür durmaksızın.
Bitmez görücülerin,
Hepiniz çocuksunuz.
Bizler elma şekeri,
Ya da camdan misketler.
Büyüyemiyorsunuz.
Fark etmiyor yaşınız,
Hatta beyaz saçınız.
Sen yeter ki gel!
Adaklar adanır gelişine,
Şölenler düzenlenir.
Bir baştan bir başa meydanlar,
Allanır, pullanır, süslenir.
Yeter ki gel…
Ben bir zaman yolcusuyum.
Geçmişi bugününden,
Bugünü yarınından çalınmış…
Her köşe başının tutulduğu,
Karanlık sokaklardan geçiyor yolum.
Tenhada soluklanma lüksüm bile yokken,
Bu vatan tarihte önemli ise,
Hala önemini korur öylece.
İştah ile bakan yedi düvele,
Çelikten duvarsın,Aslan Mehmed’im.
Aldanma yaklaşıp dostum diyene,
İçindeki çocuğu saklamaya çalışma,
Bir pamuk şeker için, havaya zıplayacak.
Sert tutmak istediğin, o bakışların var ya,
Birkaç içten gülüşle kolayca kırılacak.
Bu baş gövdeye ağır,
Bütün sağırlar kör,
Bütün körler de sağır.
Bir ateştir ki yanar,
Yakıp geçer bizleri,




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!