Şiir, onun için yalnızca estetik bir ifade biçimi değil, aynı zamanda içsel bir yolculuktur. ‘Ben Miyim Günahkâr’, ‘Yâri Tefekkür’ ve ‘Tahta Ev Yanıyor’ gibi şiirlerinde melankoli, ölüm, aşk ve varoluşun kesişim noktalarını işler. Kelimelerinde Osmanlıca ve Farsça unsurlara yer vermesi, onun sanatsal üslubunun en belirgin özelliklerindendir.
Ağlardım
Gün ışıkları doğuyordu
Karanlığıma vuruyordu.
Ben hâlâ seni bekliyordum,
Gözümden yaşlar kuruyordu.
Âhirin Sessizliği
Bedenim, acının son demlerinde titrek
Bir vebâl gibi çökmüş, ağırlık üzerimde
Sanırsınız ki felek, sırtıma eğilmiş
Rûhum savrulmuş, cesedim bin parça, bin hicâb içinde
Ayrılığın Çizgileri
bir sigara yakıyorum karanlıkta
dumanı senin yokluğuna karışıyor
bir şehrin en tenha köşesinde
yalnızlığımla el sıkışıyorum
Ayrılığın Eceli
Toparlanıp gitmek gerekiyor sessizce,
Zira bir ecel edasıyla sokuluyor ayrılık sevgilim.
Bir korku sarıyor yüreğimi usulca,
Masum yüzünü görememek öldürüyor beni.
Ayrılığın Külleri
bir gece sokak lambaları söndü
sen gittin, arkamda şehir sustu
her adımın yankısı kaldı
ve ben, öfkeyle yürüdüm, tek başıma.
Ayrılık Gününde Doğum Günü
Bir sonbahar rüzgarı gibi geçti aramızdan,
Severek ayrıldık, izler bıraktık zamana.
Gün gelir, belki bir tebessümle anarsın,
Bugün doğum günün; kalbim hâlâ seninle anmakta.
Baharın Orta Yerinde
Kar tanesi düştü baharımın tam orta yerine,
Yüreğim ürperdi birden… sen girdin sessizce düşlerime.
Gözlerim buğulandı; özlemin çöktü odanın loş yerine,
Öyle bir ağırlık vurdu ki bedenime… ruhum karanlık bir kıyıda boğuldu derinine.
Bende ki Sen
Çıkmıyorsun aklımdan bir türlü.
Dışarıyı izliyorum, aklımda sen.
Sofrada oluyorum, soframda sen.
Sigara içiyorum, her nefeste sen.
Bin Parça Ruh
Ruhum şâd olacak bir gün,
Huzurla dans ederken rüzgârla.
Bedenim sallanacak o eski ağacın dalında,
Boynumda, kaderden dokunmuş hasır bir kolye.
Bir Alem, Bir Veba
Yıllanmış bir kâğıt,
Bir kalem dokunur elimde.
Sarmış dünyayı derin bir matem,
Kalmış vebayı yüreklerde bir âlem.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!