(mardine ağıt)
Bunlar nasıl bir vicdan taşıyorlar
Bence bunlar Allahın ruhu değil
Varsa vicdanları nasıl yaşıyorlar
Bence bunlar Allahın ruhu değil
Çevirme hiç bakışlarını
Boşuna dökme göz yaşlarını
Hatırla bırakıp gittiğin günü
Peşinden ben yolarken saçlarımı
Bu kalp sende yokmuydu
Sılamızdan yurdumuzdan olduk
Bu şehir bizi giriftar etti
Ana baba yari unuttuk
Bu şehir bizi unutkan etti
Çalmadık kapı kalmadı
Mutluluğu bulacağım diye ısrar ettim
Vefasızlar dünyasından firar ettim
Sonunda genç ömrümden zarar ettim
Bir tuhafım ben bu son günlerde
Yersiz yurtsuz kuşlar gibiyim
Anam gidiyorum gurbette
Ver öpeyim ellerini
Kısmetse dönerim elbette
Ne olur özmeyin gelini
Birbirimize doyamadık
Önce üçaylar ile müjdeler verdi
Sıra ile bize kandiller gönderdi
Onbir ay sonra kendi şeref verdi
Hoşgeldin onbir ayların Sultanı
Sofralar bir başka lezzetlenecek
(ağıt)
Askerim Anam kışlamız meşe içinde
Birliğime teslim oldum neşe içinde
Acemilik bitti derken iki ay içinde
Tahinim toprağa çıkmış bekleme Ana
Yalnız kendimi hep dertli sandım
Baktım aleme ağlayan kuşları gördüm
Şu yalan dünyayı seyre daldım
Dertsiz olan bir taşları gördüm
Kimi dünya malına tapmış gider
İstemem güneşin doğmasını
İstemem hayalim yıkılmasın
Karanlıklar dostum benim
İstemem rüyalarım bozulmasın
Bu şehirde güneş batınca
Yalan dost denilen kelime
Tatlı konuşan diller dost değil
Bin alsın diye bir yerine
Kararsız uzanan eller dost değil
Dostunum diye bakıp gülen



Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!