Ne ettiysen biçeceksin
Biçeceksin hele dur,
Biçtiğinden geçeceksin,
Geçeceksin hele dur..
Sen vicdanı sıfır olan,
Her sabah, her öğle gizli bir selam
Veririz göz göze gelirken her gün...
Varlığın dilimde bitmeyen kelam,
Vuslatta vermezsin ölürken her gün...
Tadına varmadan baharın, yazın
Zamanın her demi, yaşı başkadır
Güllerin toprakla vuslatı hazin
Olsada toprağın taşı başkadır...
Alimin hayali yüz bulsa makbul,
Hedef yakın ramak kaldı,
Birkaç menzil konak kaldı,
Felek ile son bir defa,
Tek oyun oynamak kaldı….
Bu cismimin son şeklidir,
Hayalini resim resim çizerim,
Sanma ki hayalim sensiz kalandır...
Gönül diyarında gizli gezerim,
Ve bilki yüreğim senle dolandır...
Sen ki saçlarını lüle tarayan,
Nasırlı ellerine bir sigara tutturmuş
Sol elinin içini sağıyla didiyordu..
Sabit bir kaya gibi bir kenarda oturmuş,
Belli ki düşünüyor; dalgın düşünüyordu..
Kırlaşmış saçlarını örten bir fesi vardı,
Burada hastalar burada sağlar,
Korkuyla yaşarlar zanla yaşarlar...
Kaderin hükmüyle şaşkın dimağlar,
İlke daha yakın sonla yaşarlar...
Güzellik, çirkinlik aramaz gözler,
akşamların vakitsiz,yüzün geceye dönük
yad dağların ardında,sabaha yar gibisin...
tebessümün yapmacık,yorgun gözlerin sönük
doğru saydığın yalan,yalan sandığın doğru
kendi ateşinde kül,külünde har gibisin..
Güz Sancısı...
yar dudağı benzeri bir yaprağın
çimenler üstünde ahını duydum
bunu hissetmeyen nice pampağın
sevgi vadisinde vuslat suyuydum...
bön, hoyrat ve nadan cümle lalağın
Göklerde süzülen ey koca kartal
Çalağan kuşundan haberin var mı?
Ebrehe1 üstüne kanat çal derhal,
Ebabil taşından haberin var mı?
Leyleğin laklakla ömrü geçer de,
"yarası saklıyım sen sen ol sorma
yarası saklılar gizli ağlarmış...
har vurup canıma harman savurma..."
sevdalar yürekte kanlı çağlarmış..."
Garibim namına kerem diyorlar...
Garibim namına kerem diyorlar...