geceleri neden bu kadar uzun
uyumasam olmaz uyusam olmaz
yapraklar dökülmüş gelmişse güzün
yuyumasam olmaz yuyusam olmaz...
uzaktan uzağa biri severmiş
garipler iç çeker; sarıkamış da
çamların sırları düşletir dünü
es geçer susarsın; sus gerek burda
suskunluk yormaktır; bu gördüğünü..
gün batar sakince dincelir yürek
"Eyvallah kalemi Sarıkamışlı
Hepimiz kardeşiz o diyardanız
Çok var ol, kelamı Sarıkamışlı
Biraz soğuk, biraz boran, kardanız
Tipi eser, ruhumuzda ondandır
kalenin dibinde bir garip çeşme
kurnası akmıyor, tası çalınmış
ne oldu diyerek derdini deşme
taşına zamanın isi çalınmış..
koca bir kalenin suru dibinde
-bugun eşkıya Sarıkamışta yol kesti,adam öldürdü--
Eşkiya Yol Kesti.
-Bugün Eşkıya Sarıkamış’ta Yol Kesti, Adam Öldürdü--
Sarıkamış Dağlarını Eşkıya Sarmış Aman Yar...
Sus Pus Olmuş Garip Halkım, En Acısı Bu Zaman Yar
Dağılasan tesbih kimi dört yana
Ağlayasan ağlattığın kadar sen
Doğru menem eğriyi anlayana
Zaman seni budayacak bilesen...
Öv yığan olupsan, övün yıkılsın
ey günül sahibi yürek erbabı
sana yazmak için mecal ver bana
istekler bitmiyor haklısın tabi
sarılmaya güman bir dal ver bana
bu gönüle dem vuranı yazaydın
Huriler,periler rüyamda bana
Ondan sana zarar yoktur dediler...
Anana,halana ve komşulara
Birde falcılara baktır dediler…
Bu demde bu rüzgar onda çok eser,
Eni- sonu hayat bu her şekilde yaşanır
Arzu edilen şudur; güller asla solmasın
Ama engel çıkarsa kim engelden utanır
Yeter ki o engeller kalbimizde olmasın....
Sıla elden sağ selamet binice,
Sarıkamış’a öğlen vardım Eminem...
Ayrılık gözyaşı durup dinince,
İçtimâya geçip durdum Eminem...
Erimişti Soğanlı’nın karları,
"yarası saklıyım sen sen ol sorma
yarası saklılar gizli ağlarmış...
har vurup canıma harman savurma..."
sevdalar yürekte kanlı çağlarmış..."
Garibim namına kerem diyorlar...
Garibim namına kerem diyorlar...