Hatalar, hayalarıma atılmış bir tekme
yıldızlar geçiyor gözümün önünden
ileride de ipini koparan bir tekne
yerinde olmak isterdim, ne de güzel kaçıyor be
ardından ne idüğü belirsiz bir sis beliriyor
ya da fena dayak yiyorum, üstelik hiç de aç değilim
Düşüyorum yerlere, çok da tepede sayılmam
ağzımda toprağın tadı, sanki asfaltlar boşa
yer yarıldı da içine mi girdim, bu nasıl bir hava
topraktan gelip, gitmek sözü gitmiyordu hoşa
yoksa yerde değil miyim, gökler pek uzakta
dengemi şaşırtıyor, yadırgıyorum yerimi
Kelimelere en güzel elbiseleri giydirip
bakarım bir pencere kenarından hayatın koşuşturmasına
sıkılırım hiç sebepsiz, ayaklanır, bir tütün daha sararım
seni düşünürüm, sanki uzaktaymışçasına
bir an umutlarım yosun yeşili gibidir.
Beni uçur dedi rüzgara, uğultular eşliğinde
inzivaya çekilmiş bir yaprak kopuyordu şimdi
sürüklüyordu saçlarını, ah, ne de ayıp şey
kabahat rüzgarda da değil, yaprak savrulmaya eş
ya da öyle görünüyordu, her şey görünürde
onlara gölgeler eşlik ediyordu, en tepede güneş
Tamamlanmıyor bu yarım kalmalar
şu güne dek umrumda değildi uçurtmalar
büyüdükçe peşinden koşar adım
onun gökyüzüne attığı kulaçlar ardı koşardım.
Bir ip ile uzanıyordum gökyüzüne
Ya cesur değilsin ya da saklıyorsun hislerini
Kızgın ya da kırgınsın, yok sayıyorsun sevdiğini
Her halükarda sevilirim sanıyorsun
Ama sevmeden sevilmeyeceğini bilmiyorsun
Unutma ki kalp terk eder, onu sevmeye cesaret etmeyeni
Oysa zor değil anlamak birinin seni sevdiğini
Ellerim, bir gömlek gibi kırışmaya başladı
korktuğum söylenemez, ama yaşlanıyor muyum
ne münasebet canım, daha yirmi dört iken yaşım
oysa şimdilik sadece yıllara yaslanıyorum.
Aynaya baktığım bu yüz, artık babama benziyor
Uzun bir yolculuktu bu, bekliyor biri yolun sonunda
acaba ulaşmak istediğim kimdi, bilmiyordum ilk başta
ki yalnızlıklar parmak izlerimdi, ardım sıra bıraktım geçtiğim her yolda
kimi üzerine bastı, kimi umursamadı bile farkında olmadan.
Gitmek de nedir bilmiyor, içimdeki şu kalma duygusu
Hızlanır iken yol şeritleri
birleşiyor az öte kolda
iki çizgi bir gibi şimdi
biri düşüyor iken, tutuyor diğeri
uzamak ile uzasa keşke
sadece bu değil tek derdi
Zambaklar doğuyordu
kaküllerin düşüyor iken kaşına
esrik bakardı gözlerin
derinleşince nefes alışverişlerin
sonra zambaklar dudaklarında beliriyordu
anakara arayışına devam etmenin tam vakti




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!