Ah papatya, neden tek bir yaprağın var dalında
kimler getirdi bu hâle, memnunlar mı olandan
onlar gibi olamıyor, koparamıyorum dalından
oysa seni bulduğumda vazgeçiyordun canından!
Hem neden tek bir yaprağın kalana dek yolmuşlar seni
Hiç anlamayacaksın değil mi beni
bilmek bile istemeyeceksin içimde ne kadar yer işgal ettiğini
ki sinirden piç kuruları ile dövüşüp, duracağım gecelerce
seni hatırlayacağım sensizliğin koynuna her girişimde
az sonra ise evin yolunu tutacağım, deli miyim ne
henüz değil gibi, ama olacağım günün birinde
Ciğerlerimde sancıların, bana eşlik eden eski bir şarkı
sözlerini bilmeden söylüyorum, bu acı fazla tanıdık olmalı
ya da yine seni gördüm dün gece
saçların kulağının ardına taralı
ya da benzetiyor olamayacak kadar özensiz adımların
birden evden çıkmışlık timsali iken bağcıkların
Peronlar dolusu pişmanlığı
ruhsuz bedenlere yüklüyorlar
ışık hüzmesi girmeyen demir yığınları
buharlaşıyor haybeye pencereler
camlar ardından ölü bir balığın bakışları
andırıyormuşçasına bakıyor tüm gözler
Betimlenemez uğultular
göz hizamda buğulanıyor bir çift cam
şöyle yüzükoyun uzansam
hazır teşvik ediyor iken ağaçlar
ki öyle bir Temmuz ki bu
namussuz, bizi bile büyülüyor
Dahiyane bir fikir, gökyüzünün maviliği sahiplenişi
bir defa içe girdi mi bu fikir, zehir olsa da içilebilir
beklenir, tası, tarağı toplayıp gider gibi
geçiyor iken bu yoldan, altımızda atlas yorgan serili.
Uzanılır bu havada çimene, oh, hava ne de güzel
Rüzgâr olur saçlarını dağıtırım
yaz günü ne rüzgarı deme bana sakın
eser dururum, sen dur durduğun yerde
gerekir ise camını kıran bir taş olurum girerim pencerenden içeriye!
Fark etmezsin bile, dolarım bir anda odana
Çıkar isen aklımdan eğer, yeniden atacak kalbim
olur da yolun düşer ya, geçer isen de
aklına getir ve saksıdaki çiçeklerini sula e mi
unutma, sende hâlâ o evin anahtarı var
eşyalar da olduğu gibi duruyorlar.
Gözlerimi saksıya diktim, yetmedi toprağı öptüm
penceremin önü toz tutmuş iken, üstümden bir bulut geçiyor
usulsüzüm, üstelik gölgem güneşe sağır
yürüdüğüm yolda başım bulutlara çarpıyor.
Gökyüzü gülünce düşüyor toprağa cemre
Her kadın bir parça kopardı, aldı benden
neden diye düşünmeye fırsatım bile olmadı
dipsiz kuyuları boyladım, sudan sebeplerden
çırpınıp durdum, üstüm başım kurumuyor nedense
şimdi silkelenmem gerek, pekiyi nasıl
okkalı bir tokat ya da tonluk bir yumruk gerek




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!