Geceye sarıldı garib gözlerim,
Sessizliğine esir düşmüş, kabuller.
Aradılar, aradılar şafak vaktine ışığı,
Tıpkı dün gibi, bitmeyen arayışları...
Gün an, Aradılar
Pencere aralık, sessiz ışıklar gozgöze
Aylar' dan Aralık, soğuk ayak parmaklarım
Kitaplarım kol boyu yakın, odam ise uzak
Soğuk, uzak, sessiz, göz göze iki duman,
Sigarayı iki nefes çekiyorum,
Kimi zaman, hayal kalır fikirler!
Kimi zaman Aşk,bir hayaldir.
Nefesin olan kadın gelir,
Gözün olur,nur'un olur, Aşk olur...
Gün an, Aşk olur
Bambaşka bir adam oluyorum,
Senin gözlerinin içine içine bakarken
Bambaşka bir adam oluyorum,
Senin küçük dokunuşlarında.
Sırt üstü uzanır adam,
Sırtı soğuk.
Soğuk, uyku zamanı ölümü alır içine
Ölüm sade yalnızlık, sade, tekil.
Bal köpüğü bakışları özlemek,
Nasıl da tatlı gelir adama,
Dünya derdi ne ki? Geçelim hele bir,
Ya kadın ! Bakışlarına söz olmak istemez mi?
Nesini seversin bir şehrin?
Işıklarını mesela, büyümüş kocaman bir çocuk gibi.
Küçük hallerini bildiğin şehrin,
Geceye yayılan ışık oyunlarını?
72 milleti bir araya getiren sokakları,
Sokaklar, Arnavut kaldırımı
Topuklarımız acıyor bazen,
Tüm çıkmazlar yokuş yukarı,
Adım adım vazgeçmiyor yüreğim.
Gün an, Adım adım
Şiire yakışan kadın, mısralarım
Yaşanır o kadın,
Yürekli kadın,
Aşkı nakış nakış işleyen,
Beklemek ,akşamın ışıklarına doğru,
Zamanın bizim olası hallerini özlemek,
En gürültülü an, zihinlerimizin!
Sessizce beklemeler değil mi ?
Gün an, Bizim olası




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!