Bir bulmaca yazdım sizin için,
Soru yoktu içinde,
Bulmacanın labirentleri var,
Her bir yolun ayrı çıkışı.
Sözü, sesi olmayan kelimeler
İçinize nakşolmuş harfler,
An gelir, bir el bekler...
Dokunsa, kocaman cümle olsak der!
Gün an, Cümle
Yağmur,akıyor iliklerime,.göğsüme,
Serin,ılık, saçlarımdan akıyor
Aklaşmaya yüz tutan kırkbeşlik saçlarımdan,
Griye doğru çalan inzivaya çağıran damlalar,
Zaman durağan bir tuzakmı?
Akmayan kokmayan bir durak,
Olduğun nokta ya hep aynı ise
Değişmiyorsa zaman olduğun yerde.
Yüze gülen onlarca yüz
Takip eden yüzlerce isim
İşi düşen sürü sepet insan
Sofrayı bulunca oturan dolu,
Kalkıp giden sırtını sıvazlayan da bir o kadar,
Nasıl bir iştir diye soranda bir ben değil,
Bugün iskele kenarını adımladım,
Gri, siyah deniz soğuk nefes gibi,
Bir adım daha yokluk dedim, adım atsam.
Atamadım, derinlere uzanıp aldın beni...
Gün an, derinler
Sevgi ile beslenen ruhum, dinle sesi,
Zamanın çarkları ölesiye hızlı,
İzin verme ki yürüyüşün bitmesin.
Akışa karşı doğrul ve gülümse bize...
Gün an, Dinle
Kadın geceye doğrulmuş,
Adamın geleceğine uzanıvermiş,
Gözleri kocaman geçmişe dalarken,
Doğum sancısı kalbini sarmış,
Sessizliği sakladığım, balkonumdan
Sessizlik saran dalları görüyorum,
Bahar çiçekleri hafif hafif geldiler,
Nasıl güzel beyaza sarıldılar,
Uzaktan izliyorum hallerini,
Eski bir ben ,
Haylaz, yaramaz , duraksız
Zamansız hallerin ruhu ile yürüyen,
Kayıp an'ları terk eden ben.
Eski bir ben ,




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!