Cahil Şaire;
Zır cahilsin, sözüm ona şairsin!
Sen kim, şairlik kim?
Otur, oturduğun yerde,
Şairliğin, adını, alma ağzına bile...
'"Çam ağacı" nedir bilir misiniz?
Onun hiç Baharı olmaz!
Her Sonbaharda yapraklarını döküp, İlkbaharda yeniden yapraklanmaz.
Yazın sıcağına,
Bana biçilen roller,
Sırtımdaki ağır yükler,
Hep senin yokluğundan...
Asla boynuna sarılamadığım,
Gücünü arkamda,
Gölgeni üstümde hissedemediğim,
Bazen hiç bir yere sığamazsınız.
Canınızı acıtan birşeyler vardır,
Ama, onun da ne olduğunu, Anlayamazsınız...
Zıtlıklar;
Geceyle gündüz,
Geçmişle, gelecek,
Mutlulukla, hüzün gibi!
Adeta;
Elveda, sevdiklerime,
Elveda bütün sıkıntılarıma!
Uçurumun kenarında,
Giydim Kar Beyazı Elbisemi!
Ben Seni bir papatya güzelliğiyle sevdim.
Sense ruhuma deve dikeni misali battın!
Ben Seni bir Çiğ damlası kadar,
Yüreğimdeki çocuk ağlıyor.
Çığlık çığlığa!
Ne elinden tutan oldu, ne de bir yol gösteren
Fırlatıp attılar, acımasız bu hayatın içine!
Özlem diyorum özlem;
Ne yürek yakıcı bir ateş!
Dile getirmek için,
Kelimeler ararsınız.
Çocuk;
Sen papatyalı yollarda,
Geleceğe koşarken,
Ben sırtımda, geçmişin ağır taşları,
Yokuş yukarı, tırmanmaya çalışıyorum...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!