Ne zaman kitap kokusu hissetsem,
İçimin hücrelerinde
henüz yazılmamış şiirler
can bulur..
Sonra bir nefes gibi düşer dizeler kaleme.
Hayat
bir tiyatro salonu
değil ki,
Sahte oyuncuları
alkışlayalım..
Sabır;
büyük acıların ardından
damardan verilen
serum gibidir..
Acıyı hafifletir
Öyle bir zaman gelir ki ağladığın,
acı çektiğin ne varsa şu an,
ilerde mutlu olman için bir sebep olabilir..
Sabret gönül..
Sabret..
kaç geceyi sana yazdım,
kaç geceyi sana adadım
bilmiyorum..
bildiğim tek bir şey var..
bütün geceler sensen
bütün zifiriler benim..
gözlerini kapattığında
hissettiğin sevgi
bir yol olup akıyorsa yüreğine,
Onu düşünmek deli deli çarptırıyorsa kalbini
hiç uyanmak istemediğin bir rüyaya dalıp
uçar gibi oluyorsan..
Bilinmedik akıl labirentlerinde dolaşmak,
Savaşmak yapamadıklarınla,
Gidemediğin şehirlere üzülmek,
Yürüyemediğin yollara küsmek,
Kavuşamadığın sevgiliye yanmak...
gece bir başka çörekleniyor
aklıma geldiğinde sevda sözlerin..
bir başka vuruyor hüzün
acıyan soluma,
anason kokulu
tenime..
Sana yazmak;
bilinmeyen tünellerde
sevgiye tutunup
meçhule savrulmak gibi..
sırf sen
mutlu ol diye
mutsuz olduğum
o anlara
benden selam olsun...
.....:((((