Öyle çok istedim ki seni..
Yüzümü sürüp sevgine bulaşmayı
Senin olmayı
Vazgeçilmezin olmayı..
Aramızda ki duvarları yıkıp
Düşün değil,gerçeğin olmayı..
Ah bir İstanbul gibiyim.
Ruhumda deli dalgalar gibi sevda ateşi
Yeni gelin gibi cennet gülüşlü,
Bir sonbahar gibi hüzünlü,
Taze yetmeler gibi şen şakrak..
Hani,
buram buram bir çöl sıcağında,
tenine düşen buz gibi bir damlada ürperirsin ya...
İliklerine kadar titrer,
o şokun etkisiyle bir süre nefes alamazsın,,
Hatasını anlayıp özür dilemek o insanı küçültmez, aksine yüceltir..
Çünkü kırdığı insanı tekrar kazanmayı istemek
erdemliğin en yücesidir..
''Hata yapsam bile bizde özür dilemek yoktur''demek,
senin ne kadar bencil,
Boş ver....
Biz ne sevgiler gördük bitmez dediğimiz ama biten..
Biz ne acılar gördük; bu bizi öldürür dediğimiz ama öldürmeyen
Hayat bi şekilde geçiyor işte..
Önemli olan tek bir şey var!
Kimi özlersen onun resmini çizersin baktığın her yere..
O'nun kokusu,
O'nun gülüşü,
O'nun sesi kimlik olur kimliğine..
Ufacık dünyan bir anda renklenir,çoğalır
Sen en temiz duygularını
Yüreğinde kaybederken,
Seni seyredenlerin ihanetini
Gözlerinde göreceksin..
İşte o an kimseye güvenmemeyi
bugün günlerden yalnızlık
adsız,heyecansız öylece bir gün.
ne sen buradasın,ne de ben senin yanında..
duygularım ise
dört nala giden bir atlı gibi
Aşk,
sessizce
yol almaktı
içinin tünellerinde..
Sahip olmaktı
.....:((((